Gözyaşı sanayi
- Hakkı Yalçın Yazıları
- 16 Şubat 2011, 00:32:18
Hatta ilerleyen haftalar için liderlik vaat etti.
Niye bu kadar gecikti derseniz.
Hatalarından arındığı için derim. Bilica'dan kurtulduğu. Alex'le takım ruhuna kavuştuğu için.
* * *
Bilica deyip geçmeyin, geçen yıl kaybolan şampiyonluğun ilk sebebiydi. Alex deyip geçmeyin, Fenerbahçe'deki bütün güzelliklerin ilk sebebi.
Ligin ilk yarısında,Aykut Kocaman'ın Alex üzerinden devrim yapma safsatası yerle bir olduğu içindir ki, Fenerbahçe futbolunu oynayamadı.
Her zaman söylüyorum. Fenerbahçe'de tartışılacak son meseledir Alex... Ama sezon başında Aykut Kocaman'la bir olup Alex'e darağacı kuranlar bile şimdi onu alkışlıyor.
Olan Avrupa düşlerine oldu.
Hasreti yıllanmış Türkiye Kupası'na...
* * *
Futbol garip oyun, hatta oyun içinde oyun.
Futbolcu kendini yönetecek.
Yönetim de futbolcuyu. İbrahim Üzülmez Beşiktaş'tan gönderildi.
Meselenin öznesi küfür!
Sözde İbrahim Toraman'ın ettiği küfür.
Özde, İbrahim Üzülmez'in ettiği küfür.
* * *
Taraftarın "deli sevgilisi" olmak, insanlara küfretme hakkını doğurmuyor.
Yumruklama hakkını da. İbrahim Üzülmez'in forma aşkına saygı duyalım.
Başkalarının cinnet saydığı bakışlarını, topa müdahalelerini onun kendi cenneti sayalım.
Ama onun saygısızlığını yok saymayalım.
Cehaletini de...
* * *
Yönetimin İbrahim Üzülmez'i gönderme sebebinde, vefasızlık yakıştırılmasına "duygusallık" diyelim.
Peki, İbrahim Toraman'ı taraftarın önüne kurban olarak atmasına ne diyelim?
Yıllarca Beşiktaş'ta oynamakla gurur duyan İbrahim Üzülmez'in, kendisini neden geliştirmediğini, hırslı olmakla cehaletini örtbas etmeye hakkı olmadığını belirtip...
Eleştirilerimizi beyaz bir zarf içinde ceketinin cebine koyalım.
Bir gün lazım olur.
* * *
Haftanın futbol gerçeklerine gelince. Sivas, Trabzon için "hava yastığıydı." 3 haftalık travmanın adını yeniden doğuşa çeviren.
Bundan sonra daha çok sadakate ve daha çok mücadeleye ihtiyacı olan bir Trabzonspor gerekiyor.
* * *
Galatasaray, rakiplerine zil takıp oynatma sezonunu, parlak sonuçlarla sürdürüyor.
Hayalleri baştan çıkartanların, yere yıkıldığı kaçıncı haftadır bu?
Sözüm sizedir Adnan Polat! Hagi'den kalanların dökümünü siz mi ödeyeceksiniz?
Yoksa taksit mi yapacaksınız taraftarlara?
Kendinizden başkasına saygı duymuyorsunuz.
Yanlışlarınıza saygı duyun bari!
* * *
Futbolda demokrasinin reddedildiği garip bir ülkeyiz. Arka planda ağlayan yönetmenlere var demokrasi, O yüzden benim bir önerim var.
Kulüpler önemli futbolcular transfer edeceklerine..
Hakemleri etkileme konusunda kalifiye elamanlar transfer etsinler.
Gözyaşı sanayi acayip gelişti ya...
Nasılsa ağlamak da ayıp değil. Hakemlere adanan kurbanların, en çok ağlayanların işaret ettiği takımlar olması tesadüf müdür?
Güldürmeyin beni!..