11 Mayıs 2010 | Salı

Kalite-siz!

Ankara'da bir kez daha gördük ki...
Fenerbahçeli futbolcular istediklerinde "çok oluyorlar!"
Ankara'daki psikolojik savaştan başı dik çıkmak büyüklüktür.
Maç öncesi her türlü çirkinliği üreten ikiyüzlü yöneticilere. Ve felçli beyinlere inat.

***
27 yıllık kupayla kanlı bıçaklı olmasını boşverin. Fenerbahçe'nin ruhu şampiyonluğu istiyor.
Bundan 2 ay önce, puan cetvelindeki karanlık tabloya "fener" olmak, her takımın harcı değildi. Bunu başardılar.
Son hafta ne olur? Şampiyonluk biletini alan ve son 90 dakikanın üzerine titreyecek olan bir takımın, bu saatten sonra yolundan dönmesi mucize olur.
Rakip kim olursa olsun!

***
Eğer bu sezon Fenerbahçe'de birilerini işaret etmek gerekiyorsa.
Alex ve Lugano olmalı.
Alex'in ayaklarındaki kader yazısı, Fenerbahçe'nin bu sezon alınyazısı oldu.
Lugano'nun her maçta aynı disiplini kuşanan yanına bakalım.
Sadece kazanmaya mıhlanmış bakışlarının, arkadaşlarından onu ayıran tek gerçek olmadığını... Ondaki mücadele gücünün de farklı olduğunu işaret edelim.

***
Gelelim Bursaspor'a... "Anadolu'dan bizden başka şampiyon çıkmasın" diyen Trabzonspor taraftarları ve yöneticileri istemese de. "Bursa şampiyon olursa televizyon gelirleri azalır" diye düşünen diğer büyükler istemese de.
Ben Bursaspor'un şampiyon olmasını çok isterdim.

***
O yüzden ligin sonu ne olursa olsun.
Fenerbahçe'yi alkışladığım kadar.
Bursaspor'u da alkışlayacağım.
Paralı tanrıların düzenini değiştirmeye bayrak açtığı için... Gürleyen bir şehrin şarkısını, bütün ülkeye dinlettiği için.
Ve büyüklerin denizine düşse de, yılana sarılmadığı için.

***
Bence bu sezon yerli teknik adamların, yabancıların boyasını akıttığı bir sezon oldu.
Delillerim ortada.
Ertuğrul Sağlam... Bu sezon tarih yazdı, tarih de onu yazıyor.
Abdullah Avcı... Hangi yabancı, ondaki sihrin ve futbol bilgisinin yanından geçebilir?
Mehmet Özdilek...
Antalyaspor'da olmazları olur yaptı.
Parayla değil, yürekle. Şenol Güneş...Enkaz yığınına dönmüş bir takımı ayağa kaldırdı da, Türkiye Kupası'nı kazandı.
Rıza Çalımbay...
Emeğin ve alın terinin simgesi.
Ve Yılmaz Vural...
Onun için imkansız diye bir şey yok.

***
Rijkaard, adının görkemine yakışmayan bir sezon geçirdi. Şimdi "Galatasaray'da kalite sorunu var" diyor.
Evet, takımı yönetmenin bir kalitesi olmalıydı. Bunu da Rijkaard beceremedi.
Takımda disiplini yok eden ve saygı sorunu olan kompleksli bir futbolcuya kaptanlığı teslim eden Adnan Polat'a karşı durmak, Rijkaard'ın asli görevi olmalıydı.
Rijkaard aldığı paraya baktı ve sezon sonuna kadar sustu. Bundan daha kalitesiz bir düşünce olabilir mi?

***
Paralarını peşin alanlar, kaliteyi de taksit taksit öldürdüler. Büyük hedefleri de...
3 sezondur Şampiyonlar Ligi'ni unutan Galatasaray, kapısına Adnan Polat ve Rijkaard'ın posterlerini assın.
Altını biz doldururuz. "Kalitesizlik nedeniyle kapalıyız!"

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor