Ezeli delikanlılar
Ülkenin en etkili derbisi yarın hayatımızda. İki takım da iyi döneminde. İki takımın da Avrupa'da namı yürüdü. Bu maçın sonucunu belirlemek isteyenler, önceki maçları teminat olarak gösteriyor. "Fenerbahçe bu statta Galatasaray'ı 9 maçtır yeniyor!" Bu görkemli alışkanlıkta, 10'a davetiye basıldı. Bu gerçeğin, Galatasaray için avantaja dönüşebileceğini varsaymak da mümkün. Şükrü Saracoğlu onlar için zehirse. Bu kadar çok yenilmiş olmayı ödeştirmek de, panzehir olabilir. Sonuç üzerinde en çok kimin etkisi olur derseniz, "Taraftar" derim. Sonra da maçın gidişatını değiştiren bireysel güçleri işaret ederim. Alex ve Emre'yi... Arda ve Keita'yı. Emre, şu anda ülkenin en diri orta alan adamı. Bir yanı çelik gibi, öte yanı pozisyonlarla ağ kuran örümcek. Arda Turan'ın sezon başındaki diri hali, saha dışındaki şovlarla kesintiye uğradı. Yine de Arda Turan. Başkalarının 90 dakikada yapamadığını 90 saniyede yapabilecek biri. Keita, rakip takımların hayatıyla oynuyor. Carlos, eski resimlerinin içinde saklambaç oynuyor. İsterse, hem yolu keser, hem kendisine yol açar. İlginç bir eşleşme olacak. Alternatif santrfor Kazım, Steaua karşısında takımın en keskin yanıydı. Galatasaray defansı çürük elmalarla doluyken, Fenerbahçe forveti için bereketli bir gece olabilir. Daum'un, Steaua Bükreş maçından sonra yaptığı bir açıklama var. "Şov yapan futbolcu istemiyorum." Şov yaparak rakibe pozisyon verenlerin ismini vermedi ama özellikle Bilica'yı işaret etti. Defansın verdiği açıkları, Galatasaray maçının berbat sinyalleri olarak gördüğü için. Steaua maçındaki en anlamlı görüntü, maçtan sonra Rumen ekibinin Fenerbahçeli futbolcuları iki sıra halinde dizilerek alkışlamasıydı. Her şey futbolcuda bitiyor. O yüzden yarından bizim beklediğimiz... Liderliğin iki kanlısını değil. Ezeli rekabetin iki delikanlısını görmek. Bunu da çok görmesinler bize.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.