Güneş doğru söylüyor…
- Hakan Kulaçoğlu Yazıları
- 28 Ekim 2011, 00:27:09, Güncelleme: 28 Ekim 2011, 01:21:36
Birinde diyor ki: "Kadro tercihlerini ben yaptığım için suçu kendimde buluyorum."
Doğrudur, sezon başından beri yanlış tercihler yapmakta ve bazı kolay maçları zora dönüştürmektedir.
Yeni moda futbol terimi haline gelen "rotasyon" konusunu değişik yorumlamakta, olumsuz sonuç almaktadır.
Modern futbolda elbette savunma önemlidir, hücum önemlidir; ancak oyunun merkezi orta sahadır. Burada direngen olamazsanız kazanamazsınız, hatta kaybedersiniz.
Stoperlerin önünde iki orta saha oyuncunuz yoksa ya da var fakat fonksiyonel değilse savunmanız perişan olur, komik goller yersiniz. Tıpkı Antalyaspor maçındaki gibi.
SAPARA İLE OLMAZ
Sadece futbolda değil hayatın ta kendisinde temel bir kural vardır: Gerçekçi olacaksınız, kimseden yapamayacağı işi beklemeyeceksiniz. Siz Zokora'nın işini Sapara da görür derseniz, göbekten delinirsiniz; Deniz Barış'a rüyasında bile göremeyeceği bir gol hediye edersiniz. O kadro bir de Alanzinho ile başlarsa takım savunmasında dip yaparsınız.
Ya da gelin, isim isim saymadan daha makro bir şey söyleyeyim size. Hangi takım ki, top rakibe geçtiğinde 4-5 oyuncusunu orta çizginin öte tarafında bırakır, o takım kesin kaybeder.
Trabzon'un bazı kadrolarla bazı sezonlarda yaşadığı bir sorundur ki bu dönem en belirgin halini almıştır. Böyle bir takımın 'takım savunması'ndan bahsetmek komik olur.
DERDİMİZ İYİ FUTBOL
Gelelim Güneş'in ikinci doğru ifadesine. Sual ediyorlar; "Beşiktaş-Fenerbahçe derbisi hakkında ne düşünüyorsunuz?" diye. Diyor ki "Bu maç beni ilgilendirmiyor. Diğer maçlar da beni ilgilendirmiyor."
Al benden de o kadar.
Alınan-verilen puanların hiçbir anlamının olmadığı bir ucube lig için konuşmaya değer mi? Biz Trabzonspor'u yorumlarken, güzel futbol adına daha şık, daha doğru şeyler yaşansın istiyoruz sadece. Bu oyundan seyir zevkimizi istiyoruz büyük para alan profesyonellerden.
Sakın yanlış anlamayın; Trabzonspor büyük takımdır, sair takımları güle oynaya, üçlü beşli yensin falan da demiyoruz.
Doğrusunu, güzelini yapsın istiyoruz.
Çünkü ona yakışan odur.
Çünkü dillere dolanan 'Barcelona gibi oynamak' temelde 'yapabileceğinin en iyisini yapmaya çalışmak'tır.
Yapıyor mu yani elinden gelenin en iyisini şu Trabzonspor?