Selektif Performans
Türk futbolu, 2 ila 4 puan alabileceği bir Avrupa haftasını puansız kapadı. Moskova'da çok iyi top yapan Trabzonspor savunma anlayışının sakatlığıyla, Beşiktaş ise"İşi toparladı"dediğimiz ikinci yarının son uzatma dakikasındaki dalgınlığıyla mağlup oldu.
Hep seslendirilen bir görüş var: Avrupa'da kolay gol yiyor, zor gol atıyoruz. Gerek kulüp takımlarımız, gerekse millilerimiz.
Doğrudur, saptama tam isabetlidir.
Lâkin aynı zamanda da çok çözümsüz bir sorunlar dizisini işaret etmektedir. Futbolda esas olan gol yemeyip, aksine gol atmak olduğuna göre, bunun tam tersi bir durumunuz varsa işiniz çok zordur.
Şimdi bir de "Kolay yiyor, zor atıyoruz" saptamasının ardında gizli olan düşünceye bakalım: "Aslında iyi oynuyoruz; ama söylediğimiz nedenle kazanamıyoruz." Milli takıma bakınca bu kurgunun haklı olduğunu söyleyemeyeceğiz, ancak CSKA-Trabzon ve dahi Kiev-Beşiktaş özelinde doğrudur, katılırız. Trabzon topa sahip olduğu, pas yapabildiği, gol aradığı bir maçtan o sonuçla çıkmamalıydı. Ancak "bir atan"ınız yoksa bu tip maçlarda kayıp kaçınılmaz oluyor işte.
Konsantrasyon lütfen!
CSKA Moskova, Şampiyonlar Ligi'ndeki ilk iki maçında 2'şer gol bulmuş. Vagner Love ve Doumbia gibi iki sihirli ayağı var. Yani gol yemeden dönmeniz çok zor; puan için gol atmanız lazım, fakat gol ayağınız yok. Halil iyi bir takım oyuncusu olmasına rağmen çok uzun süredir golden uzak.
Pawel Brozek'in durumu zaten belli. Burak ve Vittek de yok. Evet Trabzonspor iyi oynadı; ama sabaha kadar oynasa golü bulamayabilirdi.
Neyse, olan oldu. Benim üzerinde durmak istediğim başka bir konu var ki çok önemli. Trabzonspor, Şampiyonlar Ligi'nde hiç değilse belli süre iyi konsantre olup kalitesini gösteriyor; ama aynı oyuncular yerli düzlemde asla kendilerini verip yüksek pas yüzdeli bir oyun tutturamıyorlar. Bu takımın kapasitesi, ilk 6 haftada sergilediği performansın çok üzerinde. Tamam bu lig ucubedir, yapılacak derecenin çok da önemi yoktur, ama seyir zevki diye de bir şey vardır.
Bordo-mavili oyunculardan beklentimiz elbette bir üst gruba çıkacak dereceyi yapmalarıdır.
Ancak Türkiye'de de tribündeki veya ekran başındaki futbolsevere daha iyi oyunlar izletmeleridir.
Bu oyunu sevenler 'Elit sporcuların selektif performansına', Türkçe mealiyle 'Seçkin oyuncuların maç seçmesine' uzun süre razı olamaz.
Biraz daha konsantrasyon, biraz daha futbol lütfen…
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.