Havadan gelmedi
- Hakan Kulaçoğlu Yazıları
- 29 Eylül 2011, 00:53:47
Bordo-mavili takımda ise hep 5-6 yeni isim çıkıyor sahaya. Kalite var, ancak birliktelik süresi yetersiz.
Bir de Trabzonspor geleneğine, kontrollü oyun, yenemezsen yenilme, önce gol yeme gibi düsturlar ters geliyor. Daha İnter maçı biter bitmez -iyi niyetle ama net şekildeoluşturduğumuz bu baskı sahada bir atalet, bir titreklik olarak gösterdi kendini. Ne bizim, ne teknik heyetin ne de oyuncuların suçu aslında. Eşyanın tabiatına aykırı demek ki.
Belli bir çabanın ürünü
Burak'ın yokluğu hücuma çıkışı etkiliyor, bu çok net. 'Bari en uçta Vittek olsaydı' diyor insan haliyle. Ancak kabul etmeliyiz ki, Alanzinho-Adrian seçimi dışında çıkan 11'e kimsenin itirazı olamazdı. Ayrıca Adrian'ın, en baştan görev verilmesi halinde nasıl bir performans sergileyeceğini de bilemeyeceğiz.
İlk 20 dakikadaki Lille baskısından sonra Trabzonspor'un kontrollü oynayıp rakibin hatasını kollama düşüncesi aslında Halil'in pozisyonunda karşılığını buluyordu, hatalı ofsayt bayrağı olmasa. Tam da oyuna denge geldi, derken yenilen gol ise ciddi bir umut kaybı yaşattı herkese. Yine de ikinci yarıda farklı şeyler olması ümidi vardı içimizde.
Doğrusu, ikinci yarıda da net pozisyonları Fransız ekibi buldu.
Ancak Trabzonspor da gerçekten farklıydı.
Gol bir penaltı ile geldi; ama deneyimli bir oyuncunun o penaltıya neden olması bile temelde rakibin kurduğu baskının, bir bunalmanın emaresiydi. Yani öyle havadan gelmedi. Evet, Trabzonspor oyunun geneline bakıldığında 1 puana sevinmeli ama hak etmediğini düşünmemeli.
Tıpkı İnter galibiyeti gibi dünkü puan da belli bir çabanın ürünü şüphesiz.