Galibiyetler başlayacak
- Hakan Kulaçoğlu Yazıları
- 21 Eylül 2011, 01:07:25
Milano'dan dönerken İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçını düşünen kimse yoktu herhalde. Ne taraftar, ne oyuncu. Sürpriz 3 puan, gruptan çıkma olasılığını yükseltmiş, akılları doğrudan Lille maçına yöneltmiş, biz de Şampiyonlar Ligi'ndeki ikinci maçta ilk hedefin yenemesen de yenilmemek, rakibi aynı mesafede tutmak olduğunu yazmıştık.
İşte o kimsenin konsantre olamadığı Büyükşehir, Trabzonspor'a sezonun ilk iç saha yenilgisini tattırırken, aslında Lille randevusu için de bizim düşüncemize katkıda bulundu: Kontrolü kaybetme, risk alma, yenemezsen yenilme... Evet, Trabzonspor, uzun aradan sonra en kötü lig başlangıçlarından birini yaptı ama Avni Aker'de yenilgiyi hak edecek bir oyun da oynamadı. Belki net pozisyonlar yaratamadı, ancak galibiyete yetecek kadar karşı kaleyi yokladı.
Bordo-mavililerin temel sorunu belli: Taşların yerinden fazla oynaması. Resmi şampiyonluğun gelmemesi, Selçuk ve Egemen gibi iki önemli kayba yol açtı ki onarımı mutlaka zaman alacaktır.
EN İYİ İŞLEYEN YER ORTA SAHA
Colman-Selçuk ikilisinin arkasına destek olarak düşünülen Zokora, geçen senenin kadrosuna takviye olsaydı, futbol tarihimizin en sağlam takımlarından birini hediye edecekti futbolseverlere Trabzonspor. Olmadı, iş zorlaştı.
İlginçtir, sezon başında, ön eleme maçlarında sorununu 'orta sahada' olarak verdiğimiz bordo-mavili takımın şu ana en iyi işleyen yeri orası.
Zira sezona kötü başlayan Colman müthiş bir gelişme sergilerken, Zokora yerine ısındı. Adrian da kendini beğendirdi.
Ancak bu kez hücum hattı verimsizleşti.
Burak bir şekilde hep cezalı olmayı başarırken, hepimizin çok beğendiği Henrique etkisizleşmeye başladı. Vittek sakatlandı, Halil kaleyi bulamadı. Bana sorarsanız, Trabzonspor'un hücumcuları bir şekilde düzelir ve goller gelmeye başlar. Haliyle seri galibiyetler de... Ancak bir sıkıntı var ki onu aşmak zor.
Savunmanın ortasındaki sorunu bu kadro içinde çözmek kolay değil.
Güneş'in de itiraf ettiği bu transfer eksiği şampiyonun başını içeride dışarıda en çok ağrıtacak sorun olacaktır, en azından yılbaşına kadar.
İşte o kimsenin konsantre olamadığı Büyükşehir, Trabzonspor'a sezonun ilk iç saha yenilgisini tattırırken, aslında Lille randevusu için de bizim düşüncemize katkıda bulundu: Kontrolü kaybetme, risk alma, yenemezsen yenilme... Evet, Trabzonspor, uzun aradan sonra en kötü lig başlangıçlarından birini yaptı ama Avni Aker'de yenilgiyi hak edecek bir oyun da oynamadı. Belki net pozisyonlar yaratamadı, ancak galibiyete yetecek kadar karşı kaleyi yokladı.
Bordo-mavililerin temel sorunu belli: Taşların yerinden fazla oynaması. Resmi şampiyonluğun gelmemesi, Selçuk ve Egemen gibi iki önemli kayba yol açtı ki onarımı mutlaka zaman alacaktır.
EN İYİ İŞLEYEN YER ORTA SAHA
Colman-Selçuk ikilisinin arkasına destek olarak düşünülen Zokora, geçen senenin kadrosuna takviye olsaydı, futbol tarihimizin en sağlam takımlarından birini hediye edecekti futbolseverlere Trabzonspor. Olmadı, iş zorlaştı.
İlginçtir, sezon başında, ön eleme maçlarında sorununu 'orta sahada' olarak verdiğimiz bordo-mavili takımın şu ana en iyi işleyen yeri orası.
Zira sezona kötü başlayan Colman müthiş bir gelişme sergilerken, Zokora yerine ısındı. Adrian da kendini beğendirdi.
Ancak bu kez hücum hattı verimsizleşti.
Burak bir şekilde hep cezalı olmayı başarırken, hepimizin çok beğendiği Henrique etkisizleşmeye başladı. Vittek sakatlandı, Halil kaleyi bulamadı. Bana sorarsanız, Trabzonspor'un hücumcuları bir şekilde düzelir ve goller gelmeye başlar. Haliyle seri galibiyetler de... Ancak bir sıkıntı var ki onu aşmak zor.
Savunmanın ortasındaki sorunu bu kadro içinde çözmek kolay değil.
Güneş'in de itiraf ettiği bu transfer eksiği şampiyonun başını içeride dışarıda en çok ağrıtacak sorun olacaktır, en azından yılbaşına kadar.