Zordu, olmadı
- Hakan Kulaçoğlu Yazıları
- 04 Ağustos 2011, 01:22:17, Güncelleme: 04 Ağustos 2011, 02:21:37
İlk maçın sırtına yüklediği skor dezavantajı Şenol Güneş'e bir Pawel sürprizi yaptırdı
Olimpiyat'ta. İlk maçta Burak'ın savunma arkasına sızmalarını iyi kapatan rakibinin aklını, bu kez bir santrforla karıştırıp boş pozisyon bulmaktı amacı. Ancak Polonyalı'dan dün gece de beklediğini bulamadı hoca.
Trabzonspor'un elbette sorunları vardı ve bunlar sahada net olarak gözüktü. Ancak en büyük sorunu yine daha önceki yıllardaki gibi seribaşı olamamasıydı. Çok güçlü bir rakibe karşı zor bir çift maç oynadı yine bordo-mavililer.
Hepsi bir yana, öyle bir gol yedi ki Trabzonspor, hem de taçtan. İlk maçın en kötüsü Giray bu sefer de turun kaderini belirleyen isimdi. Serkan ve Glowacki de yetersiz kalan oyunculardı. Ancak bu yetersizlikte önemli bir etken de eksik kalan orta sahadan geriye taşan aşırı yüktü.
Zokora, Colman'dan yine beklediği yardımı göremezken, Adrian zaman zaman iyi işler yaptı, Henrique'nin golünde de atağı başlatan isimdi.
HAKKI GASP EDİLEN...
Dün gece ilk yarıda göze batan önemli bir eksik de topun geriden oyuna sokulmamasıydı.
Colman bu işte yalnız kalırken, savunmada topu oyuna sokma gayreti ilk maçtaki gibi Giray'dan geldi ve yine son derece olumsuzdu.
Tribünler devre arasında bir Pawel-Alanzinho değişikliği beklerken, sahanın iyilerinden Henrique'nin sakatlanması değişikliğin zamanını ve şeklini etkiledi. Doğrusu o noktadan sonra garson boy Brezilyalı için de yapacak fazla bir şey yoktu. Orta saha konusunda iki maç için de söylenecek ortak cümle; göbekten çok açık verildiğiydi. Burada bir paragraf da hakem konusuna ayırmak gerekir galiba. Hem orada, hem de burada birer golü hatalı ofsayt bayraklarıyla yok sayıldı bordo-mavililerin. Üstüne bir de saçma sapan bir kırmızı kart çıktı Adrian'a.
Hem de Aimar'a sarı kart göstermemek için dört pozisyon sabreden bir hakemden.
Eksik kalan Trabzonspor maçın son bölümünde gol bulmaktan ziyade yememeye çalıştı haliyle. Şampiyonlar Ligi'ne doğrudan katılma hakkı gasp edilen ve federasyon tarafından da geri verilmeyen bordo-mavililer için hedef artık Avrupa Ligi idi.
Ancak bir sakat, bir cezalı ile devam etmek zorunda kaldı dün geceden sonra. Ne diyelim, bundan sonraki yolu açık olsun.
Olimpiyat'ta. İlk maçta Burak'ın savunma arkasına sızmalarını iyi kapatan rakibinin aklını, bu kez bir santrforla karıştırıp boş pozisyon bulmaktı amacı. Ancak Polonyalı'dan dün gece de beklediğini bulamadı hoca.
Trabzonspor'un elbette sorunları vardı ve bunlar sahada net olarak gözüktü. Ancak en büyük sorunu yine daha önceki yıllardaki gibi seribaşı olamamasıydı. Çok güçlü bir rakibe karşı zor bir çift maç oynadı yine bordo-mavililer.
Hepsi bir yana, öyle bir gol yedi ki Trabzonspor, hem de taçtan. İlk maçın en kötüsü Giray bu sefer de turun kaderini belirleyen isimdi. Serkan ve Glowacki de yetersiz kalan oyunculardı. Ancak bu yetersizlikte önemli bir etken de eksik kalan orta sahadan geriye taşan aşırı yüktü.
Zokora, Colman'dan yine beklediği yardımı göremezken, Adrian zaman zaman iyi işler yaptı, Henrique'nin golünde de atağı başlatan isimdi.
HAKKI GASP EDİLEN...
Dün gece ilk yarıda göze batan önemli bir eksik de topun geriden oyuna sokulmamasıydı.
Colman bu işte yalnız kalırken, savunmada topu oyuna sokma gayreti ilk maçtaki gibi Giray'dan geldi ve yine son derece olumsuzdu.
Tribünler devre arasında bir Pawel-Alanzinho değişikliği beklerken, sahanın iyilerinden Henrique'nin sakatlanması değişikliğin zamanını ve şeklini etkiledi. Doğrusu o noktadan sonra garson boy Brezilyalı için de yapacak fazla bir şey yoktu. Orta saha konusunda iki maç için de söylenecek ortak cümle; göbekten çok açık verildiğiydi. Burada bir paragraf da hakem konusuna ayırmak gerekir galiba. Hem orada, hem de burada birer golü hatalı ofsayt bayraklarıyla yok sayıldı bordo-mavililerin. Üstüne bir de saçma sapan bir kırmızı kart çıktı Adrian'a.
Hem de Aimar'a sarı kart göstermemek için dört pozisyon sabreden bir hakemden.
Eksik kalan Trabzonspor maçın son bölümünde gol bulmaktan ziyade yememeye çalıştı haliyle. Şampiyonlar Ligi'ne doğrudan katılma hakkı gasp edilen ve federasyon tarafından da geri verilmeyen bordo-mavililer için hedef artık Avrupa Ligi idi.
Ancak bir sakat, bir cezalı ile devam etmek zorunda kaldı dün geceden sonra. Ne diyelim, bundan sonraki yolu açık olsun.