Yağma yok
Hiç lafı evirip çevirmeye gerek yok.
Kim suçlu ise yasada yazılı cezayı alacak. Bunun istisnası olmaz, olamaz.
Meselâ… Trabzonspor da teşvik göndermiş, ya da teşebbüs etmişse ceza alacak. Ve bu ceza "küme düşürme" olacak.
Ama… Olayı tavsatmak, şu anki zanlılara en hafif cezayı vermek, küme düşürmemek, şampiyonu değiştirmemek amacıyla Trabzonspor'un ve diğer kulüplerin adları olaya karıştırılmaya çalışılıyorsa, böyle bir yaklaşım en kibar tabiriyle "şantajcılık, blöfçülüktür."
TV kanallarında her şey söyleniyor. Bir örnek, çok yılışık bir yorum: "Aziz Yıldıırm'a bile dokunulduğunu herkes gördü. Bu da demektir ki ileride herkes çağırılabilir." Meali: O zaman daha fazla uzatmaya gerek yok. Abanın altındaki sopayı görün. Mesajı alın, herkes yola devam.
Bu soysuzluğun daniskasıdır. Polis olağanüstü çaba ve titizlikle bir operasyon yapmış ve onlarca kişi yüzlerce saat çalışarak binlerce sayfa delil toplamış. Artık herkes görevini en az polis kadar iyi yapmak zorundadır. Yasada ne yazıyorsa, TFF ve UEFA kuralları neyse o yapılacak.
Zira bu ülkenin en önemli kurumu bir spor kulübü değil adalet mekanizmasıdır.
Bugün sadece Türk futbolunun değil, spor medyasının da ahlakını test ediyoruz. Emniyetten bazı bilgiler, belgeler geliyor. Bunların içinde Trabzonspor hakkında hiçbir şey yok. Canlı yayınlarda bir tek haber çıkmıyor, ancak gazete sayfalarında ve tartışma programlarında başka bir ortam kurgulanıyor. Sürekli Trabzonspor'un da işin içinde olduğu söyleniyor. Bunları söyleyenlerin dayanağı nedir?
Sorgulanan bazı zanlıların ırkçı bir tavırla "Hamsiler de bastırıyor, Lazlar da gayret ediyor" şeklindeki ifadeleri midir? Yoksa bir telefon dinlemesi, teknik takip, delil mi vardır? Varsa emniyet neden ve kime saklıyor bu bilgileri?
Trabzonspor bastırıyorsa, acaba Fenerbahçe ile oynayacak takımların yöneticilerine "Bazı duyumlar geliyor, lütfen namusunuzla oynayın" uyarısı mıdır? Bülent Ataman'ın adı ile teşvik teşebbüsü gündeme getiriliyorsa Bülent'in teknik takibi nerededir? Neden ifadesine başvurulmamıştır?
Neden bir Trabzonspor yetkilisinden ifade almaya gerek görülmemiştir?
Şike ve teşvik fiildir, teşvike teşebbüs de fiildir ve delili olur. Yoksa yoksa teşebbüs bile yok da çıkarılan yasada karşılığı olmayan bir "düşünce suçu" mu var (!) Ya da medya içinde yuvalanmış, ligin seyri sırasında da tıynetini göstermiş bazı odakların bir oyunu mudur?
Sahi, bunların "teşebbüs" dediği şeyi söylentiden, dedikodudan ayıran belgeler nelerdir?
Görmek isteriz.
Mucize yok, varmış gibi yapılıyor! Çok dillendirilen bazı argümanların da ne kadar tutarsız olduğu ortada. Meselâ, Aykut Kocaman elbette masum ve beyefendi bir spor adamıdır. Ancak hâlâ "18 maçın 17'sini kazandık" demesine şaşırmamak elde değil. Soruşturma, zaten o mucize seriyi nasıl yaptığını söylüyor. Mucize gerçekleştirdiğini sanıyor ama mucize diye bir şey yok. Mucizeymiş gibi gösterilen olaylar var sadece.
Başka bir argüman da, ciddi cezalar gelirse ligin değerinin ve kulüplerin gelirlerinin düşeceği şeklinde. Ey İlahi Sürahi! Ey Kutsal Damacana!
Tanıl Bora ne güzel yazdı dün sizin gibiler için "Hileli malın marka değeri olur mu?" diye.
Hem kulüplere verilen o yayın gelirlerinin nerelere gittiğini görmedik mi işte. Uyduruk menacerlere, gerçek değerinin 5 katı ile transfer edilen oyuncular vasıtasıyla o paraların nasıl aktarıldığı, milyonlarca liranın zaten spora yar olmadığı açık değil mi? Bu soruşturmadan sonra zaten transfer ücretlerinin reel sınırlara gerileyeceğini ve kulüplerin transfer giderlerinin ciddi şekilde aşağı çekileceğini görmüyor musunuz?
Yoksa yoksa sizin derdiniz, sadece bir kulübün gelirlerinin düşmesi mi?
Yoksa yoksa bizzat bazı spor yazarlarının, muhabirlerinin gelirinin düşmesi mi? Lütfen kişisel kaygılarınızı Türk futbolunun ortak sorunu gibi göstermekten vazgeçiniz.
Yasa açık, kriterler belli. Çok net de deliller var. Federasyonun ne mahkemenin sonucunu beklemesine gerek var, ne de maçları seyretmesine.
Çünkü TCK ayrı, TFF ayrı. Zira artık delil var, kanaate gerek yok. Maç izleme, delil olmayan şüpheli maçlara özgü bir şey.
Efendiler! Konuyu sulandırıp, başkaları hakkında da belge varmış gibi yapıp pazarlık ortamı yaratmaya çalışmayın. Suçlulara hak ettiği cezayı verin. Çekip aramıza dönsünler.
Ve… Trabzonspor da suçluysa küme düşürün, suçsuzsa da hak ettiği şampiyonluk kupasını verin. Bunun ortasını aramaya yeltenmek soysuzluktur, ahlaksızlıktır…
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.