CSI Süper Lig
- Hakan Kulaçoğlu Yazıları
- 27 Mayıs 2011, 00:15:09
Fenerbahçe'nin sarı gazetesi, ligin yarısına kadar yere göğe koyamadığıTrabzon'u ve Güneş'i, gelen ciddi uyarılar sonrasında kaç kere, kaç santimetrekare haber yapabildi metropol baskılarında son 5 ayda?
Şimdi Güneş'e cevaben "Gazetecilik yapıyoruz" başlığı atıyorlar. Ne cevap ama! Öyle bir mahcubiyet, öyle bir alttan alma var ki satırlarda. Suçunu biliyor zira. Yoksa o suçlamalara ne cevaplar verirlerdi, bilmez miyiz?
Şenol Güneş "Hürriyet gazetesini isim vererek eleştiriyorum" diyorsa, durum sabır sınırını aşmış demektir. Sarı gazetenin, zamanında "tık kapı" Çankaya Köşkü'ne girmekle övünen genel yayın yönetmeni eskisi, şimdi "Fener'in soyunma odasına girdim" diye tefrika döşeniyor.
Bu gir(d)işle bundan sonraki kapısı neresi olacak bakalım? Boy boy fotoğraflar çektiriyor, yüzünde gülücükler. Sonra da IMF başkanının otel macerasına dedektif bakışı atan bir yazı yazmış; CSI IMF kesilmiş muhterem.
Güneş ligin değerini artırdı
Bırakın IMF'yi falan, TFF Süper Lig'e baksanıza vicdanınızla biraz. "CSI Süper Lig" diye dizi yapılsa yeridir hani. Şenol Güneş, artık Silivri'yi falan göze almış (!) mümkün olan her şeyi söylüyor; ancak temiz toplum adına herkesi tuvalete kadar takip edenler kulaklarının üzerine yatmış durumda. Neden? Çünkü daha fazla taraftarı olan, daha fazla gazete bastırıp daha çok dekoder sattıracak kulüp olmuş şampiyon.
Ne güzel işte, sorun çıkarmaya ne gerek var?
Siz de kutlasanıza şampiyonu!..
Aslında, bu ülkenin ekonomisine Fener'den büyük katkıyı Trabzon yaptı bu sezon. Fener puan farkını kapadıktan sonra her şeyi koy verseydi, yarış son dakikaya kadar sürmeseydi, Anadolu'ya giren sıcak para miktarı nerede kalırdı acaba? "İşler ayna, çal çal oyna" ligimizde, çalanın-çalmayanın, oynayanın-oynamayanın fiyatı arttıysa, Trabzonspor sayesindedir. Her renkten gençlere rekor transfer bedelleri ödeniyorsa, Şenol Güneş'in emeği sonucudur.
En ilginç olan ise, her şeyin fiyatının arttığı yerde "değeri" artanın sadece "onurlu ve dürüst mücadele" olmasıdır. Zira onun arzı artık o kadar azalmıştır ki bu ülkede. Lâkin görünen o ki, o kadar talep de kalmamıştır artık mücadelenin öylesine. "Koyduk mu?" derken aslında bunu kastediyor o kaleci; kimse anlamak istemese de.