Konsantre olursa kazanır

Bu hafta 'seyircisiz' haftası. Kupa yarı finalleri, ligin en fiyakalı maçı seyircisiz... Diyeceksiniz ki İstanbul BŞB-Gençlerbirliği maçı seyircili oynandı. Resmen öyle ama fiilen değil. Ligin belki de en az taraftara sahip iki kulübünün maçının, ülkenin en yüksek kapasiteli stadında oynanması neden oldu biraz da buna. Rövanşta göreceğiz gerçek figürü.
Ancak bir gerçek var ki resmen seyircisiz oynanan İnönü'deki maçta, Olimpiyat'takinden daha çok tezahürat geldi kulaklarımıza.
Gelelim Yeni Sami Yen'deki maça... G.Saray'ın bu haftaki sorunu seyircisizlik, sezonun genelinde gözlemlenen ise net bir 'futbolsuzluk'.
Lig lideri Trabzonspor'un sorunları ise daha farklı. Genelde bir iç saha sorunu var, çok veya az seyircili. Buna ligin ikinci yarısında stres dediğimiz 'şampiyonluk baskısı' eklendi.
Galatasaray'ın genel sorunu olan 'futbolsuzluk' ise zaman zaman etkiliyor bordo-mavilileri.
Galatasaray, Trabzonspor'un son 20 yılda şampiyonluğa oynayıp da ligi ikinci tamamlayabildiği 4 sezonda takıldığı sabit bir takım. O ünlü 1996 serüveninde de kendisine çok gerekli 3 puanı, iddiasız Galatasaray deplasmanından çıkaramamış bordo-mavililer.

En zoru Yeni Sami Yen'de...
Bu akşamki maçta da benzer bir zorluk yaşayacaktır Trabzonspor. Eskişehir deplasmanı ile birlikte kalan 7 randevunun en zoru Yeni Sami Yen'deki. Çok iyi konsantre olup, orta saha-savunma bloğunda dalgınlıklar yaşamaz, Tolga da dikkatli olursa bu engel aşılabilir. Ancak 'rakip iddiasız, gelen geçen yeniyor', gibi bir duyguya kapılırlarsa bir puan bile zor çıkar o seyircisizlikten.
Aslında Trabzonspor'un 'stres' dışındaki en büyük sorunu konsantrasyon eksikliği.
Fenerbahçe'nin ligin ilk yarısındaki kayıplarında olduğu gibi. Trabzon'da özellikle ilk 45'lerde çok net izleniyor bu. Ha... Hep diyoruz ya, Trabzonspor'un kadrosu Fenerbahçe'nin gerisinde. Orası tamam da ligin 15 takımından daha iyi kadroya sahip lig lideri.
Oyuna konsantre olur ve baştan sona isterse, 7 maçını da kazanır Trabzonspor.
Burada görevin büyüğü sahadakilerden çok yöneticilere ve teknik heyete düşüyor tabii ki. Futbolcuları onlar motive edecekler bundan sonra. Sahaya futbolcular çıkıyor, ama şampiyonluğu 'kurum' kazanıyor zira...