Kural çok açık
- Hakan Kulaçoğlu Yazıları
- 12 Şubat 2011, 00:33:15
Türkiye' de spor basını her geçen gün daha ileriye gidiyor. Mesela, Güney Kore maçının ertesi günü bazı gazetelerin ana spor sayfalarının Milli Takım'a değil de bir kulüp takımına ayrılması önemli bir modernite işareti! Milli takım mı, o iç sayfalarda... Düdükler ayarını şaşırıp puan farkı kapatılmaya başlarken, bazılarının da içi dışına vurdu haliyle. Yakışıyor, ne diyelim. Trabzonsporlu dostlarımıza takımları doludizgin giderken hep söyledik. Bugün artık hiçbir takım farkı açıp ligi erken koparamaz.
Konjonktür buna uygun değil.
Anadolu'dan bir takım yine şampiyon olabilir; ama son haftaya kadar mücadele edecek.
Hak ettiği puanların bazılarını alamayacak.
Tıpkı Trabzonspor'un son iki iç saha maçında yaşadığı gibi.
Fenerbahçe deplasmanını çıkın, Trabzonspor ikinci yarının diğer iki haftasında yine şampiyonluk yarışındaki rakiplerinden daha iyi oyunlar sergiledi, galibiyeti daha çok hak etti. Ancak toplamda 2 puanla yetindi.
Korku geride kaldı
Doğrusu puan farkı başkan Sadri Şener hariç tüm Trabzonsporluları fazlasıyla germişti.
Kayıplar elbette moral bozukluğu getirdi, ancak stresi de bitirdi.
Şu an bordo-mavili ekibin teknik heyeti de oyuncuları da daha rahat. Koşar adım hedefe giderken takılıp düşmekten, kafasını gözünü yarmaktan korkan atlet değiller artık.
Olan oldu, şimdi üstlerini başlarını temizleyip yarışın geri kalanını koşacaklar.
Muhtemelen Trabzonspor, Sivas, Manisa ve Kayseri maçlarını galibiyetle kapatır; Beşiktaş deplasmanından da 1 puan alıp durumu toparlar. Deneyimlerimiz böyle söylüyor.
Eldeki potansiyel de buna müsait. İşin zorluğu da ilk topu rakip kaleye sokana kadar.
Antalya maçındaki rakibin garip futbol anlayışının Sivas'ta olması mantık dışı. Ancak, hakemin sertliğe göz yumması ve penaltıyı es geçerken vicdanının sızlamaması gibi durumların bundan sonraki maçlara ne kadar yansıyacağı da önemli tabii. TFF Başkanı Özgener esip gürlerken, kimseye iltimas yapılmayacağını vurgularken hakemler kulaklarını kapamamıştır umarız.
Aslında düdük ve bayrak emekçilerinin işleri çok zor değil, zira kural çok açık: İnsanlık onuru temel alınacak, herkes dürüstçe işini yapacak, hak eden kazanacak.
Konjonktür buna uygun değil.
Anadolu'dan bir takım yine şampiyon olabilir; ama son haftaya kadar mücadele edecek.
Hak ettiği puanların bazılarını alamayacak.
Tıpkı Trabzonspor'un son iki iç saha maçında yaşadığı gibi.
Fenerbahçe deplasmanını çıkın, Trabzonspor ikinci yarının diğer iki haftasında yine şampiyonluk yarışındaki rakiplerinden daha iyi oyunlar sergiledi, galibiyeti daha çok hak etti. Ancak toplamda 2 puanla yetindi.
Korku geride kaldı
Doğrusu puan farkı başkan Sadri Şener hariç tüm Trabzonsporluları fazlasıyla germişti.
Kayıplar elbette moral bozukluğu getirdi, ancak stresi de bitirdi.
Şu an bordo-mavili ekibin teknik heyeti de oyuncuları da daha rahat. Koşar adım hedefe giderken takılıp düşmekten, kafasını gözünü yarmaktan korkan atlet değiller artık.
Olan oldu, şimdi üstlerini başlarını temizleyip yarışın geri kalanını koşacaklar.
Muhtemelen Trabzonspor, Sivas, Manisa ve Kayseri maçlarını galibiyetle kapatır; Beşiktaş deplasmanından da 1 puan alıp durumu toparlar. Deneyimlerimiz böyle söylüyor.
Eldeki potansiyel de buna müsait. İşin zorluğu da ilk topu rakip kaleye sokana kadar.
Antalya maçındaki rakibin garip futbol anlayışının Sivas'ta olması mantık dışı. Ancak, hakemin sertliğe göz yumması ve penaltıyı es geçerken vicdanının sızlamaması gibi durumların bundan sonraki maçlara ne kadar yansıyacağı da önemli tabii. TFF Başkanı Özgener esip gürlerken, kimseye iltimas yapılmayacağını vurgularken hakemler kulaklarını kapamamıştır umarız.
Aslında düdük ve bayrak emekçilerinin işleri çok zor değil, zira kural çok açık: İnsanlık onuru temel alınacak, herkes dürüstçe işini yapacak, hak eden kazanacak.