Büyük ötesi
- Hakan Kulaçoğlu Yazıları
- 12 Aralık 2010, 22:40:43
2-1-3, pes artık...
Maçın başında bir şok presle gelen çok şık gol aslında Belediye'yi çok zorlanacağı bir oyun tarzına mahkûm etmişti. Ancak zorlanan taraf, öndeki Trabzon oldu. Tam da yukarıda dediğimiz nedenle.
Özellikle, geçen haftanın etkisiz elemanı Jaja'nın kaptırdığı toplar konuk takımın yumuşak belini fena büküyordu.
Hafta içinde Burak, Jaja, Yattara, Umut gibi isimler çok koşup rakibini takip etmezse maç çetin geçer demiştik, sanki Güneş'in 4 forvetle çıkacağını biliyormuş gibi.
Geçen hafta duraklama dönemine giren Selçuk da ilk yarıda tutuk kalınca Trabzonspor oyunu bir türlü kontrolüne alamadı.
Penaltı imdada yetişti
Bu tür oyunlarda erken müdahalenin önemli olduğunu hep anlattık, önerdik. Ancak Güneş bu kez de devre arasını beklerken golü gördü kalesinde. Jaja ile Yattara arasında bir sorun olduğunu ve bunun hızlı hücumları etkilediğini gözlemlemiştik, emin olduk. Güneş ilk "dışarı" tercihini Yattara'dan yana kullandı, ancak en az onun kadar hak eden Jaja da sahada fazla kalamayacaktı. Egemen ve Serkan'ın insanüstü mücadelesi, Onur'un refleksleri ve Cale'nin süren çıkışı ile Giray'ın minimum hatada kalması ile oyuna tutunabilen bordo-mavililerin ikinci yarıda gol bulması bekleniyor, ancak gecikiyordu. Avcı'nın İbrahim hamlesine rağmen üstünlük konuk ekipte kalmıştı. Ve ansızın Trabzon'un ilk kez üst üste 3 hafta penaltı kazanma kaydı düştü tarihe, deplasman seyircisi rekorunun yanına.
Antep'teki düdük kesin doğru, Buca maçındaki yanlıştı. Dünkü ise havada yumuşak bir itiş ile gelen yumuşak bir penaltı oldu. 90 dakika susmayan 50 bini aşkın sevdalı, Trabzonspor'un "Büyük Ötesi" konumunu kanıtlarken sona erdi akşam.