Apertura
- Hakan Kulaçoğlu Yazıları
- 10 Aralık 2010, 00:42:54
Bu binyılın başında "apertura" dendiğinde "kelam buyur" yanıtı ile "ulan bu da ne ola ki" diye zaman kazanmaya çalışan vatandaşların tekmili artık bunun bir futbol organizasyonu olduğunu, hatta 1.80, 2.30 gibi güzel oranlar verdiğini falan biliyor.
Bilmeyenler için kısaca aktaralım. Brezilya dışındaki tüm Latin Amerika ülkelerinde üst düzey futbol organizasyonu iki lig halinde yapılıyor. Apertua ve Clausura, yani açılış ve kapanış ligleri.
Tek devreli olarak oynanan her iki ligin şampiyonu da o sezon şampiyon olarak kabul ediliyor. Oysa Avrupa anlayışında tek şampiyon var.
Ligin ilk yarısını lider bitiren takım ikinci yarı sonunda ne olabiliyorsa, onu alıyor. Tanıl Bora üstadın tam 353 gün önceki yazısının başlığı "Apertura Şampiyonu: Fenerbahçe" imiş. Atlamışım, aynı anahtar kelimeyi kullanarak bu yazıyı yazacakken arşivde buldum. Kadıköylüler'in ligin ilk yarısını lider kapattıklarını anlatmış Tanıl, hem de Trabzon'u Avni Aker'de yenerek.
Sonrasını hepimiz biliyoruz; Saracoğlu'da rakibini bir kez daha yenemeyen Fenerbahçe şampiyonluğu Bursa'ya kaptırmıştı.
Zor bir 90 dakika bekliyor
Bu kez Apertura lideri Trabzonspor gibi.
On beş yıl aradan sonra şampiyonluğun en güçlü adayı olarak görünen bordo-mavililerin yönetimi ve teknik heyeti yine de çok temkinli. Çok da haklı.
Uzun süre sonra ilk kez yakaladığı Apertura şampiyonluğunu Süper Lig şampiyonluğuna tamamlamak hiç de kolay olmayacak.
Şampiyonluk yolundaki en yakın iki engel iki İstanbul deplasmanı. Önce Olimpiyat'ta ligin ilk kış maçını oynayacak Trabzonspor. Yetmiş bin seyirci ile rekor hedefi için hava ve yol durumu sıkıntılı olabilir.
Ancak daha salı gününden 35 bine çıkmış deniyor. Rakip zor, şartlar çetin. Burak, Alanzinho, Yattara, Engin, Jaja tipindeki oyuncular çok ve akılcı koşular yapmaz, rakibini takip etmezse çok zor geçer bu doksan dakika.
Tekrar vurgulayalım. Uzun bir yol var Trabzonspor'un önünde. Bütün teknik ve psikolojik hazırlığını buna göre yapmalı. Bir çeşit tahterevallidir lig. İnersin, çıkarsın.
Önemli olan, son düdükte yukarıda kalmaktır.
Uzun süre yukarıda kalırsın, karşındakinin kefesine başka ağırlıklar koyup denge aramaya kalkar Süper Lig!
Bu hafta rekor seyirciye rağmen puan kaybedebilirsin.
Hatta Kadıköy'den de boş dönebilirsin.
Ancak yine de şampiyon olabilirsin. Bunu Şenol Güneş'ten iyi kimse bilemez.
Yılların biriktirdiği deneyimini öğrencilerine iyi aktarmak zorunda Şenol Hoca.
Şampiyonun adını, kazançlardan sonraki pratik dışında, kayıplar sonrasında izlenen yöntem de belirleyecek mutlaka.
Apertura lideri, fizik ve taktik özellikler kadar psikolojik olarak da sağlam durursa Clausura'yı şampiyon tamamlar.