Zordan kolaya
- Hakan Kulaçoğlu Yazıları
- 27 Kasım 2010, 20:40:23
Antep elbette iyi bir takım, ancak ona can veren, renk katan isim Olcan. Yeni Gökdeniz'den yoksun bir Antep'in tempo yapması, rakibi zorlaması çok zor. Bir de Dany gibi sürpriz bir savunma yıldızının yokluğu eklenince, yine Antep-Fener maçı havasında bir oyun beklemek hayalcilik olurdu.
Aslında fikstüre ve son birkaç sezona bakılınca Trabzonspor için bir puanın yeterli olduğu bir deplasmandı. Rakibin 2 eksiği çıktığında ise ibre konuk ekibe dönmüştü.
Maçın başında, beklenmeyen bir etken bu kez ev sahibine şans tanıdı. Terazinin kefeleri hızlı inip çıkmaya başlamıştı. Öne geçen Antep burada puan bırakmaya pek niyeti olmayan Trabzon karşısında hemen kabuğuna çekilmek zorunda kaldı. Onbir kişi savunma yapıp hızlı atak planlıyordu, ancak hızdan yoksun bir kadroydu elindeki. Selçuk'un sakin ama kararlı yönetimine zaman zaman Colman ve Alan da destek verince ev sahibi iyice zorlanmaya başladı. Oyunu kenarlara açamayan bordo-mavililer, Jaja'nın göbekten gayretlerine ek olarak başka bir değişiklik yaptı ve Burak'ı Umut'un yanına delici santrfor olarak gönderdi. Sonuç alması da gecikmedi.
Bırakmaya niyeti yok
Topa tümden hakim olan Trabzon'un maçı kazanma olasılığı giderek yükseliyordu, ama şans dengesi henüz tam bozulmamıştı. Ta ki Umut'un gayretli kafa asistinde Selçuk'u düşüren Serdar teraziyi hepten darmadağın edinceye kadar. Güneş'in Jaja gibi çok net gol vuruşu yapan bir koz varken penaltıyı Burak'a bırakma tercihi bile ev sahibini kurtaramayacaktı.
İkinci yarı Trabzon'un iki seçeneği vardı. Ya sabırlı oynayıp kapanan Antep'in yorulup hata yapmasını bekleyecek ya da tempo verip kora kor oyunda rakibi açık düşürecekti.
Bizim beklemediğimizi, ilkini seçti. Ev sahibinin hiçbir varlık gösteremediği bu devrenin dengesini ise Yattara bozdu. Ancak onun yerine girdiği Burak'ın yokluğunda Umut'a destek verecek ikinci forvet eksikliği, Gineli'nin müthiş performansının karşılığını geciktirdi.
Bordo-mavililer, Yattara ve Alan alternatiflerinin ne denli gerekli olduğunu iki haylaz dahil herkesin gördüğü oyunda, teoride zor bir dönemeci kolay geçerek "Çok ciddiyim" dedi.
Aslında fikstüre ve son birkaç sezona bakılınca Trabzonspor için bir puanın yeterli olduğu bir deplasmandı. Rakibin 2 eksiği çıktığında ise ibre konuk ekibe dönmüştü.
Maçın başında, beklenmeyen bir etken bu kez ev sahibine şans tanıdı. Terazinin kefeleri hızlı inip çıkmaya başlamıştı. Öne geçen Antep burada puan bırakmaya pek niyeti olmayan Trabzon karşısında hemen kabuğuna çekilmek zorunda kaldı. Onbir kişi savunma yapıp hızlı atak planlıyordu, ancak hızdan yoksun bir kadroydu elindeki. Selçuk'un sakin ama kararlı yönetimine zaman zaman Colman ve Alan da destek verince ev sahibi iyice zorlanmaya başladı. Oyunu kenarlara açamayan bordo-mavililer, Jaja'nın göbekten gayretlerine ek olarak başka bir değişiklik yaptı ve Burak'ı Umut'un yanına delici santrfor olarak gönderdi. Sonuç alması da gecikmedi.
Bırakmaya niyeti yok
Topa tümden hakim olan Trabzon'un maçı kazanma olasılığı giderek yükseliyordu, ama şans dengesi henüz tam bozulmamıştı. Ta ki Umut'un gayretli kafa asistinde Selçuk'u düşüren Serdar teraziyi hepten darmadağın edinceye kadar. Güneş'in Jaja gibi çok net gol vuruşu yapan bir koz varken penaltıyı Burak'a bırakma tercihi bile ev sahibini kurtaramayacaktı.
İkinci yarı Trabzon'un iki seçeneği vardı. Ya sabırlı oynayıp kapanan Antep'in yorulup hata yapmasını bekleyecek ya da tempo verip kora kor oyunda rakibi açık düşürecekti.
Bizim beklemediğimizi, ilkini seçti. Ev sahibinin hiçbir varlık gösteremediği bu devrenin dengesini ise Yattara bozdu. Ancak onun yerine girdiği Burak'ın yokluğunda Umut'a destek verecek ikinci forvet eksikliği, Gineli'nin müthiş performansının karşılığını geciktirdi.
Bordo-mavililer, Yattara ve Alan alternatiflerinin ne denli gerekli olduğunu iki haylaz dahil herkesin gördüğü oyunda, teoride zor bir dönemeci kolay geçerek "Çok ciddiyim" dedi.