Piyango ev sahibine
- Hakan Kulaçoğlu Yazıları
- 08 Kasım 2010, 00:37:16
2010'da biri hiç büyük maç kaybetmemiş, diğeri kazanamamış. İstatistikler Trabzonspor'u hep tedirgin eder. Bir de Bursa'nın puan kaybıyla gelen liderlik şansı eklenince ev sahibinin paralize olabileceğini öngörüyorduk.
Güneş'in kulübedeki duruşu, olayı kafasında çözemediğini anlatır gibiydi ilk yarıda. Hagi ise heyecanlı ama bir o kadar da tedbirliydi. Adam markajını aşağılayan yorumcuların, Avni Aker'den gelecek puanları görünce nasılsa tornistan edip futbol zekâsına övgüler düzeceğini tahmin ediyordu. Oyunu tümden yönlendiren Selçuk ve Colman'a markajcılar vererek hızlı çıkışları önlemiş, olur da yine derinlemesine top atarlarsa diye de savunmanın göbeğine ekstra pençe yapmıştı. Sonuç, Umut ve Burak'ın ilk 45'i sıfır şans ile tamamlamasıydı.
Pino'nun ıskası kırılma anıydı
İlk yarıda Trabzon'da iyi oynayan, hatta oynamak isteyen oyuncu yoktu. Savunma sıkıntılı ve Pino kompleksliydi. Hücumda başlaması gereken pres yine kayıptı. Bu kadar düşük tempo ve bu kadar az topsuz koşu ile maç almak imkânsızdı. Konya maçının 11'inden Gençlerbirliği maçının ilk yarısını izledik resmen. "Galatasaray'da en çok kimden çekinirsiniz?" sorusunun 3 yanıtından yoksun Galatasaray ise Kadıköy performasını kopyaladı adeta.
İkinci yarıda Trabzonspor kanatları net olarak daha iyi kullanmaya başladı, ancak net bir pozisyon yaratamadı. Hagi'nin iki müdahalesine Güneş geç karşılık verdi, zira kulübesi renkli ama formsuz isimlerle doluydu.
Oyunun kontrolden çıktığı bölümde rakibin hatası ve Engin'in ısrarıyla gelen gol tam piyangoydu.
Ceyhun'la göbeği kapamak artık farz olmuştu. Ancak kırılma noktası, hemen öncesinde Pino'nun ıskası oldu. Sonraki dakikaların Galatasaray'ın baskısı ve Trabzon'un hızlı atak denemeleriyle geçeceği aşikârdı.
İkisi de kendilerinden bekleneni alt düzeyde yapınca uzun süre başka gol gelmedi. Ta ki, oyun biraz daha uzasa da ligden kopma olmasın diyen egemen güçleri hissettiren düdük gecikmesi ters tepinceye kadar.
Neticede futbolumuzun "iyi oynayıp kaybetme rekortmeni" Trabzonspor, bu kez net olarak hak etti diyemeyeceğimiz maçtan net bir skor çıkararak uzun zaman sonra liderliğe yükseldi
Güneş'in kulübedeki duruşu, olayı kafasında çözemediğini anlatır gibiydi ilk yarıda. Hagi ise heyecanlı ama bir o kadar da tedbirliydi. Adam markajını aşağılayan yorumcuların, Avni Aker'den gelecek puanları görünce nasılsa tornistan edip futbol zekâsına övgüler düzeceğini tahmin ediyordu. Oyunu tümden yönlendiren Selçuk ve Colman'a markajcılar vererek hızlı çıkışları önlemiş, olur da yine derinlemesine top atarlarsa diye de savunmanın göbeğine ekstra pençe yapmıştı. Sonuç, Umut ve Burak'ın ilk 45'i sıfır şans ile tamamlamasıydı.
Pino'nun ıskası kırılma anıydı
İlk yarıda Trabzon'da iyi oynayan, hatta oynamak isteyen oyuncu yoktu. Savunma sıkıntılı ve Pino kompleksliydi. Hücumda başlaması gereken pres yine kayıptı. Bu kadar düşük tempo ve bu kadar az topsuz koşu ile maç almak imkânsızdı. Konya maçının 11'inden Gençlerbirliği maçının ilk yarısını izledik resmen. "Galatasaray'da en çok kimden çekinirsiniz?" sorusunun 3 yanıtından yoksun Galatasaray ise Kadıköy performasını kopyaladı adeta.
İkinci yarıda Trabzonspor kanatları net olarak daha iyi kullanmaya başladı, ancak net bir pozisyon yaratamadı. Hagi'nin iki müdahalesine Güneş geç karşılık verdi, zira kulübesi renkli ama formsuz isimlerle doluydu.
Oyunun kontrolden çıktığı bölümde rakibin hatası ve Engin'in ısrarıyla gelen gol tam piyangoydu.
Ceyhun'la göbeği kapamak artık farz olmuştu. Ancak kırılma noktası, hemen öncesinde Pino'nun ıskası oldu. Sonraki dakikaların Galatasaray'ın baskısı ve Trabzon'un hızlı atak denemeleriyle geçeceği aşikârdı.
İkisi de kendilerinden bekleneni alt düzeyde yapınca uzun süre başka gol gelmedi. Ta ki, oyun biraz daha uzasa da ligden kopma olmasın diyen egemen güçleri hissettiren düdük gecikmesi ters tepinceye kadar.
Neticede futbolumuzun "iyi oynayıp kaybetme rekortmeni" Trabzonspor, bu kez net olarak hak etti diyemeyeceğimiz maçtan net bir skor çıkararak uzun zaman sonra liderliğe yükseldi