Tuhaf zafer
Kabul edelim ki kimsenin beklemediği bir oyun çıktı Avni Aker'den. Formda Trabzon'un F.Bahçe'yi yenmesi öngörülebilir bir durumdu ama böyle bir maç? Fenerbahçe, kendi kalesine atmak da dahil, rakibinin kazanması için her şeyi yaptı ilk bölümde. Sonrasında ise Trabzonsporlu oyuncuların kolay kazanılan skoru reddeden bilinçaltları girdi devreye... Son iki sezonda bu sahada oynanan maçların bir benzeri şekline döndü oyun. Topa hakim olan, çok pas yapan ve rakibini hapseden taraf sarı-lacivertlilerdi. Ve bu görüntü, Lugano'ya kafayı vurduran Glowacki'nin acil cevabına rağmen değişmedi. Trabzon orta sahasının bu performansı ile değişmezdi de. Colman'ın sorumsuzluğuna Alan'ın top kaptırma rekoru eklenirken... Liverpool'da fazla zorlanmayan sol savunma dün o kadar açık verdi ki. Cale'nin stoperine aşırı yakın kademe yapma hevesine önündekilerden yardım alamaması da eklenince Onur bile standardı şaşırdı.
Colman yanlış seçim
Güneş'in Umut hamlesi doğru olsa da aslında bir geç kalmışlıktı; 3-1'ken yapsa rahat kazanacaktı. Sağdan Yattara, soldan Umut'la yağmur gibi gelen ev sahibinin ikinci yarının başında farkı açamaması doğaüstü bir son vuruş trajedisiydi. Trabzon'un ikinci hızı kesildikten sonra Fener'in gol girişimleri başladı yeniden. Niang'ı bir türlü tutamayan ev sahibi yine bunalmak üzereyken rakibinin penaltı hediyesi geliverdi. Takımının en kötüsü Colman kadar ona kullandıran da vebal sahibiydi maçın o an bitmemesinde. Trabzon önemli bir galibiyet aldı ama kontrolsüz oyun Güneş'in bunca aylık emeğine taban tabana zıt bir tablo olarak göründü.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.