Doğal seyir...
- Hakan Kulaçoğlu Yazıları
- 23 Şubat 2010, 21:10:31, Güncelleme: 24 Şubat 2010, 01:25:33
Öncelikle… Trabzonspor puan kaybedecektir, çok doğaldır. "İki haftada 4 puan kaybederek şampiyonluk yarışında yara aldı" demek ancak espri değeri taşıyabilir. Zira, 2010'a iyi başlangıç ve Güneş etkisine rağmen Trabzonspor'un bu sezon alabileceği mesafe bellidir. Ötesini zorlamak aynı zamanda işin içindekileri gereksiz zorlayarak verimi düşürmektir. Futbolda çok şey güce bakar. Ve bir dönemde ilk kazanan genelde yine kazanır. Bu açıdan Trabzonspor'un İstanbul Belediye'den 3 puanı alması beklenen durumdu. Başka bir deyişle % 95 olasılıkla kaybetmeyecekti. Öyle de oldu. Abdullah Avcı, serinin 3. maçında savunmayı daha da katılaştırdı, rakibi iyice kilitledi ve oyunu golsüz bitirmeyi başardı. Buna rağmen bordomavililer, golü bulup istediğini alabilirdi. Her iki sonuç da hem beklenen hem de oyunun seyrine pay biçilen durumlardı. İki takımın 4 karşılaşmasına tekrar bakalım. İlk lig maçı, sıkışan bordo-mavi enerjinin patlama gününe denk geldi. Üstelik, Allah tarafından korner süsü verilmiş 3 gol hediyesi gönderildi ve farklı skor ortaya çıktı. Son 3 maçta ise Trabzonspor sadece 2 gol bulabildi. Cale'nin son dakikadaki kafa golü gelmeseydi, Belediye sadece ligde değil kupada da ön kesen takım olacaktı.
Kazanan bir marka
Birçok takım gibi, Trabzonspor'un da forvet ve gol sorunu var. Umut'un etkisiz kaldığı, cezalı ya da sakat olduğu maçlarda bu daha belirgin hale gelir. Çünkü Teofilo'nun "en azından" zamana ihtiyacı var. Burak ise çok önemli özellikleri olmayan bir oyuncu. Güneş bir yandan bu sezon mevcut takımıyla gelebileceği en iyi yer(lere)e gelmeye çalışırken bir yandan da geleceğin hesaplarını yapıyor kuşkusuz. Teofilo'nun kendisiyle bir sezon başı kampı geçirdikten sonraki halini mutlaka o da merak ediyordur. Ancak Şota'nın ilk maçında gollerini sıralamaya başlayan cıva gibi görünümünü hatırlayınca, onun önerdiği oyuncu hakkında tereddütlü olmak hakkıdır Trabzonsporlu'nun. Sonuçta, Trabzonspor doğal seyir gösteriyor. Her konuda belli bir hızda yükseliş var. Yöneticiler daha makro işlere bakıp Güneş'in önünü gerçekten açarlarsa, önümüzdeki sezon, ondan sonraki sezon çok daha iyi ve güçlü bir takım olacak sahada. Puan kaybı, zaman kaybı çok öneli değil. Konu "prestij" olduğunda artık kaybeden değil, sürekli kazanan bir marka var bugün elde. Bu doğal seyre samimi katkıda bulunacak her birey, karşılığını fazlasıyla almanın haz ve onurunu yaşayacaktır makul bir süre sonra…
Kazanan bir marka
Birçok takım gibi, Trabzonspor'un da forvet ve gol sorunu var. Umut'un etkisiz kaldığı, cezalı ya da sakat olduğu maçlarda bu daha belirgin hale gelir. Çünkü Teofilo'nun "en azından" zamana ihtiyacı var. Burak ise çok önemli özellikleri olmayan bir oyuncu. Güneş bir yandan bu sezon mevcut takımıyla gelebileceği en iyi yer(lere)e gelmeye çalışırken bir yandan da geleceğin hesaplarını yapıyor kuşkusuz. Teofilo'nun kendisiyle bir sezon başı kampı geçirdikten sonraki halini mutlaka o da merak ediyordur. Ancak Şota'nın ilk maçında gollerini sıralamaya başlayan cıva gibi görünümünü hatırlayınca, onun önerdiği oyuncu hakkında tereddütlü olmak hakkıdır Trabzonsporlu'nun. Sonuçta, Trabzonspor doğal seyir gösteriyor. Her konuda belli bir hızda yükseliş var. Yöneticiler daha makro işlere bakıp Güneş'in önünü gerçekten açarlarsa, önümüzdeki sezon, ondan sonraki sezon çok daha iyi ve güçlü bir takım olacak sahada. Puan kaybı, zaman kaybı çok öneli değil. Konu "prestij" olduğunda artık kaybeden değil, sürekli kazanan bir marka var bugün elde. Bu doğal seyre samimi katkıda bulunacak her birey, karşılığını fazlasıyla almanın haz ve onurunu yaşayacaktır makul bir süre sonra…