Müjdeler olsun

Trabzonspor taraftarına müjde. Yenilgiyi falan kafaya takmasınlar, zira bundan sonrası fikstür avantajı! Gün, zor bir maç trafiğine girip büyük kayıpla çıktıktan sonra, geride kalmaya aldırmayıp "Fikstür avantajımız var" diyen hocaların, yönetimlerin günü artık. Üç puanı garanti Ankaraspor maçı bile insanın ağzını sulandırmaya yetiyor şimdi. Ağız dedik de, bir müjde de doktordan geldi Trabzonspor'a. Artık istediğini yiyebilir, demiş doktor. Kasmaya gerek yok yani. Müjde üstüne müjde! Meğer bir şerefli yenilgiymiş Trabzon'a gereken, bilememişiz. Hocanın da yönetimin de özgüveni geldi. Hoca der ki, bu oyunu oynarsak ligi ilk 3'te bitiririz. Yönetim zaten mest. 'Ah hakem o penaltıyı verseydi' diyor, başka bir şey demiyor (Sanki verse atanın var da. Bakınız, Antep maçı). Hocanın bir mutluluğu da maçtan önceki planının tutmuş olması. Rakibi önce durdurup sonra vuracaktı ya. Olmuş o. Bize daha ziyade, önce rakibin hevesini almasına izin ver, sonra biraz zorla, gibi gelmişti taktik ama ne diyebiliriz ki! Hem hoca artık rahat ya, daha yaratıcı taktikler de dener diye umuyor bazıları. Meselâ, önce vur, sonra durdur! Büyük takım işi. Neyse, elindekine şükretmek lazım bu kriz ortamında. Önce vurdur, sonra dur, diyen hocalar da var dünyada, kulübelerden uzak!..
Kabahat hocada değil
Aslında ben hocaya falan kabahat bulmuyorum. Galatasaray'a orta bloğu ile savunması arasında baskı yaparak gol atılabileceğini o da biliyordu elbette. Ancak 11'de ne topu ileri taşıyacak orta saha, ne de orada tutacak forvet vardı. Topu oraya ulaştırmadan baskı yapmak da komik olurdu. İkinci yarı bir hırsla bunu yapıp oyuna ortak olmaya çalıştı Trabzonspor ama yetmedi. Haa, o 11'i bizzat bu hoca kurdu derseniz, size de kabahat bulmam, o ayrı. Yönetimi de kutluyorum buradan. Geçen yılın üzerine 20 trilyon daha harcanan kadro rekor sayıda puan kaybetti ama bizi ele güne de rezil etmedi. Sahada boş boş dolaşan çoksa da hepsi efendi çocuklar. 'Yabancı oyuncular gece alem yapıyor' dedikodularını da 'yabancı açılımı' başlığına sokuyorum, körü körüne eleştirmiyorum. Bakınız sevgili Trabzonsporlular. Sakın ola ki, başarısızlık tespiti yapıp hoca ve yönetim gitsin gibi bir hava yaratmayınız. Hoca, kucağında bulduğu kadro ile aklının erdiğini yapmaya çalışıyor. Kalsın, masraf da çıkmasın. Yönetim ise borçların, varsa alacakların hesabını en iyi bilen isimlerden oluşuyor. Bütçeyi yamayana kadar onlar da kalsın. Hem doktor zaten 'Ne yerse yesin' demiş. Bundan sonra iş kolay. Hepsi yerlerinde kalsınlar. Amma... Suçu da doktora atmasınlar...