Bir maç, bin umut
- Hakan Kulaçoğlu Yazıları
- 12 Ağustos 2009, 23:03:30, Güncelleme: 15 Temmuz 2010, 16:20:51
Broos'u kutlamak gerek
Aslında, Sivas maçını iki şekilde değerlendirmek uygun olur. İşin psikolojik yanı, Sivas'ı evinde yenerek yarıştaki önemli bir rakibin gardını çok erkenden kırmanın ötesinde, 25 Nisan hezimetinin başlattığı karanlık dönemin sonlandırılmasıdır. Bu açıdan özellikle Broos'u kutlamak gerek. İşin teknik ve reel yanı ise şu: Bu Sivas, Trabzon'u 3-0 yenen Sivas değil, O'nun yarısı. Bu Trabzon, geçen seneki 3-0'lık maçı kazanmadı, tamamen başka bir mücadeleden galip çıktı. Bu iki boyutu iyi harman edip beklentileri ve çalışmaları öyle düzenlemek gerekir ki en iyi sonuç çıksın bu maratondan. Bir galibiyet bin umut yarattı Trabzonspor cephesinde. Konuşulanlara, yazılanlara bakıyoruz, biraz tedirgin oluyoruz. Broos 11 kurmakta zorlanıyormuş; bu kez kadro yetersizliğinden değil, elindeki kalifiye eleman fazlasından. Kulübede bile yer bulmak zorlaşmış, yeni gelen Drago Gabriç antrenmanda 4 gol birden atarak parlamış. Ama başka takıma falan değil, ama çift kalede bile değil, ne gam! Bu haftaki rakip Diyarbakırspor'un idmanında hiçbir oyuncu 4 gol atamadıysa 3 puan garanti!
Asıl hedef Avrupa
Oysa daha 1 hafta önce otoritelerin birleştiği nokta Trabzonspor'un kadrosunun şampiyonluk için yetersiz olduğuydu. Sivas maçının 18'inde tek santrfor vardı, unuttuk gitti. Sağ bekte ciddi sorun var, lafını etmeye değmiyor artık. Burada dikkat çekmemize izin veriniz: Trabzonspor, Sivasspor galibiyetiyle aniden çok farklı bir döneme girdi. Bu süreç akıllı idare edilip belli eksikler giderilirse gerçekten çok iyi bir sezon geçirme şansı var. Yeter ki beklentiler hızlı yükseltilip gereksiz baskı yaratılmasın. Bir de, Trabzonspor'un bu seneki en önemli rakibinin Fransız ekibi Toulouse olduğu unutulmasın.