Yakışan olsun
- Hakan Kulaçoğlu Yazıları
- 11 Haziran 2009, 21:17:39, Güncelleme: 15 Temmuz 2010, 16:15:23
Türkiye'de teknik adamlık çok zor, Trabzon'da daha zor. Klasik bu. Peki kârlı mı? Hem de acayip. O zaman neden ideal teknik adam bulamıyor Trabzonspor? Çünkü "ideal teknik" adam diye bir şey yok dünyada. Artık yabancı arandığına göre İngilizcesini söyleyeyim: Does not exist.
İdeal hoca henüz doğmadı
İdeale en yakın isim Şenol Güneş'ti. Ahlak ve yasa izin vermedi. Samet Aybaba ismi çıktığında itiraz yoğun oldu, ilginçtir, vazgeçildiğinde çok iyi hoca diyenler de az değildi. Şimdi Eriksson bekleniyor ya, ona da muhalefet kallavi. İki ay önce adı Chelsea ile anılan bu marka teknik adam UEFA Kupası, Kupa Galipleri Kupası ve Süper Kupa kazanmış, birçok Avrupa liginde de şampiyonluğa ulaşmış -biz kayıtların yalancısıyız- ama her yerde muhalifi çok. Bilimsel olarak net kanıt sunamam da, büyük olasılıkla ideal teknik adam hiç Trabzon'a gelmemiş ya da en iyisi hiç doğmamış olandır.
Hiç kimse başaramaz
Trabzon'da kimse başarılı olamaz. Benim sözüm değil, Trabzon dışındakiler, tarafsız futbolseverler öyle diyor. Ben de mecburen katılıyorum. En son 25 yıl önce şampiyon olmuş bir takımı şampiyon yapamayan her yeni teknik adamın başarısız sayıldığı bir camiada yaşıyoruz. Gelen ve aynen ekspres giden onca hocaya acıdığım falan da yok. Çünkü onlar nasılsa paralarını alıyorlar. Hem de ne para. Ben samimi, sağduyulu ama aynı zamanda azınlık olan Trabzonspor sevdalılarını düşünüyorum hep. Trabzon'dan gelecek en küçük olumlu haber için telefon başında, ekran karşısında geçiyor günleri. Gelen her oyuncuyu, teknik adamı, başkanı en içten destekleyip işlerini en iyi en rahat şekilde yapmalarını umuyorlar. Olmayınca da en çok onlar üzülüyorlar. Yanarım da onlara yanarım.
Yabancıya gitmesin...
Bence Eriksson da kabul etmesin, hoca Trabzonlu olsun. Öz be öz Trabzonlu. Yedi göbekten. Böyle düşünen bir grup var zira. Nasılsa şampiyonluğun hiç gelmeyeceğine inanıyorlar. Üçüncü olmak için pahalı veya başarı deneyimi olan hocaya gerek olmadığını düşünüyorlar. Trabzon'un parası Trabzon'da kalsın, mümkünse tanıdığa gitsin diyorlar. Ha, bu kafayla o para da kalmaz, Trabzonspor'un marka değeri düşerse başta yayın gelirleri olmak üzere her türlü girdisi kısıtlanır, ona karışmıyorlar. Ama onun dışında her işe karışıyorlar, karıştırıyorlar. İşte bu nedenlerle diyorum, tutun Özen'i 6 ay daha, sonra getirin Güneş'i başa. Hem 4 yaş genç Eriksson'dan da.
İdeal hoca henüz doğmadı
İdeale en yakın isim Şenol Güneş'ti. Ahlak ve yasa izin vermedi. Samet Aybaba ismi çıktığında itiraz yoğun oldu, ilginçtir, vazgeçildiğinde çok iyi hoca diyenler de az değildi. Şimdi Eriksson bekleniyor ya, ona da muhalefet kallavi. İki ay önce adı Chelsea ile anılan bu marka teknik adam UEFA Kupası, Kupa Galipleri Kupası ve Süper Kupa kazanmış, birçok Avrupa liginde de şampiyonluğa ulaşmış -biz kayıtların yalancısıyız- ama her yerde muhalifi çok. Bilimsel olarak net kanıt sunamam da, büyük olasılıkla ideal teknik adam hiç Trabzon'a gelmemiş ya da en iyisi hiç doğmamış olandır.
Hiç kimse başaramaz
Trabzon'da kimse başarılı olamaz. Benim sözüm değil, Trabzon dışındakiler, tarafsız futbolseverler öyle diyor. Ben de mecburen katılıyorum. En son 25 yıl önce şampiyon olmuş bir takımı şampiyon yapamayan her yeni teknik adamın başarısız sayıldığı bir camiada yaşıyoruz. Gelen ve aynen ekspres giden onca hocaya acıdığım falan da yok. Çünkü onlar nasılsa paralarını alıyorlar. Hem de ne para. Ben samimi, sağduyulu ama aynı zamanda azınlık olan Trabzonspor sevdalılarını düşünüyorum hep. Trabzon'dan gelecek en küçük olumlu haber için telefon başında, ekran karşısında geçiyor günleri. Gelen her oyuncuyu, teknik adamı, başkanı en içten destekleyip işlerini en iyi en rahat şekilde yapmalarını umuyorlar. Olmayınca da en çok onlar üzülüyorlar. Yanarım da onlara yanarım.
Yabancıya gitmesin...
Bence Eriksson da kabul etmesin, hoca Trabzonlu olsun. Öz be öz Trabzonlu. Yedi göbekten. Böyle düşünen bir grup var zira. Nasılsa şampiyonluğun hiç gelmeyeceğine inanıyorlar. Üçüncü olmak için pahalı veya başarı deneyimi olan hocaya gerek olmadığını düşünüyorlar. Trabzon'un parası Trabzon'da kalsın, mümkünse tanıdığa gitsin diyorlar. Ha, bu kafayla o para da kalmaz, Trabzonspor'un marka değeri düşerse başta yayın gelirleri olmak üzere her türlü girdisi kısıtlanır, ona karışmıyorlar. Ama onun dışında her işe karışıyorlar, karıştırıyorlar. İşte bu nedenlerle diyorum, tutun Özen'i 6 ay daha, sonra getirin Güneş'i başa. Hem 4 yaş genç Eriksson'dan da.