Güneş nasıl doğmalı? (2)
- Hakan Kulaçoğlu Yazıları
- 28 Mayıs 2009, 22:21:38, Güncelleme: 15 Temmuz 2010, 17:03:42
Ekibini nasıl kuracak?
Mesela diyor ki Saltık, "Güneş modern idman tekniklerini takip eden yardımcılar, kondisyoner, mentör ve istatistik uzmanı ile ekibini geliştirir mi? Yoksa iyi bildiği eski takım arkadaşları formülüne mi başvurur?" Biz Yanal'dan sonra gelecek kişinin Güneş kadar büyük bir isim olması gerektiğini söylerken, Ersun hocaya bu sezonki göreceli başarıyı sağlayan etkenleri gerekli, şart olarak koşuyoruz. Yani bilimsel çalışma, sakatlık düzeyini en aza indiren antrenman yöntemleri. Yani, Saltık haklı bir soru yöneltiyor. Aslında Şenol hoca, Kore'de aynen böyle çalışıyor. Oraya giderken hemşeri muhabbeti aramayan Güneş, memleketine dönerken nasıl bir tercih yapar? Mesela sadece Ahmet Özen'i ekibe alıp başka Trabzonlu istemese eski futbolcular için doyurucu bir adım olur mu bu? Yoksa Yanal gibi sallamaya çalışırlar mı onu da?
Ferguson demek kolay
Sonra mealen diyor ki Saltık "Başta kötü gitse bile 5 yıllık sözleşmenin arkasında durabilecek mi yönetim?" Hani hep Alex Ferguson modeli diyoruz ya. Hani bu isim en cahilimizin bile çağdaş batıyı bir parça takip ettiğini göstermek için verdiği örnektir ya... Buna uygun yönetim, taraftar, yerel dinamik, futbol yorumcusu ve futbolcu kadrosu var mı elimizde? Ve şöyle bitiriyor Saltık "Tek ve tam yetkili Güneş, Özkan Sümer barajını nasıl aşacak?" "Özyazıcı-Sümer-Güneş" üçlüsünü kurumda bir araya getirmek gibi dahiyane (!) ama demode bir fikri bertaraf edebilecek miyiz acaba? Bu münbit tarladan sağlam karakter sahibi, baskıya dayanıklı lider oyuncu çıkmasının önündeki en büyük engel olan Sümerist eğitim sistemini lağvetmek mümkün olabilecek mi artık? "Fırtına, İhtilal, Efsane" kitabımızdaki teorimizdir: Trabzonspor ancak her şeyi % 95 doğruluk ve verimlilikle yapabilirse yeniden zirveye çıkacaktır. Ve bunca doğruyu sadece Güneş'in yapması, sadece Güneş getirilerek yapılması mümkün değildir. Demem o ki, Güneş'in yeniden doğmasının sadece teknik değil topyekün ilkesel bir hamle olması gerekir. Buna hazır mıyız? Bunu yapabilecek miyiz?