Akıl oyunları
- Hakan Kulaçoğlu Yazıları
- 26 Mart 2009, 21:37:11, Güncelleme: 15 Temmuz 2010, 16:24:12
Şimdi en sık sorulan soru şu: "Trabzon'un şampiyonluk şansı var mı?" Yanıtımız başka bir soruyla: "Şampiyonluğun en büyük adayının 6 haftada 13 puan kaybedeceğini tahmin ediyor muydunuz?" Tahmin etmiyordum, diyene "Ben de" diyorum. "Diğer takımların da bundan sonra kaç puan kaybedeceğini tahmin edemiyorum." 'Evet ediyordum' diyene de söyleyecek bir şey yok. Sen bundan sonrasını da benden isabetli tahmin edersin, deyip geçmekten başka...
***
Ersun Yanal yine iddialı. Şampiyonluk inancında eksilme yok. Ligin en çok gol pozisyonuna giren, en çok şut atan takımından umutlu. İyi de fikstürü var. Hakikaten her şey olabilir. Trabzonspor'un kadro sorunu kesin. Teknik kapasite sınırlı. Bazı oyuncularından psikolojik nedenlerle verim alamıyor. Buna benzer sorunlar diğer takımlarda da yaşanıyor. İşte Galatasaray ve Fenerbahçe. İkisinin kadrosu da diğer üçünden iyi. Trabzon'un olağanüstü kayıp serisine rağmen bu rakiplerinin üzerinde kalmasına ne diyeceğiz?
***
Herkes kaybedebilir. Kazanma alışkanlığını yitiren takımın işi kolay değil elbette. Yeni bir çıkış yakalamak için çok şeyin yoluna girmesi gerekiyor. İlk 3 maçın önemi büyük. Trabzonspor'daki düşüşün sona ermesi, üzerindeki iki takımın kayıp yaşamaya başlaması da beklenmedik olasılıklar değil. Maratonun sonuna doğru Sivas'ın strese girip geçen seneki sıkıntıları yaşaması muhtemel. Beşiktaş'ın 26. haftadan sonra ne olacağını ise Mustafa Denizli bile henüz açıklayamıyor! Galatasaray ve Fenerbahçe derbileri her sonuca açık değil mi?
***
Trabzon'un yapması gereken sıfırdan başlar gibi hedefe odaklanmak, gelebileceği en iyi yere kadar gelmek. Doğru şeylerin yapıldığı bu kurumun önü açık, geleceği parlak. Bu sezon alacağı derece elbette önemli, ancak en önemlisi istikrarlı yapılanmanın ve kurumsal çıkışın gelişerek sürdürülmesi. Çok dile dolanan ama hep yanlış yorumlanan bir deneyime atıf yaparak bitirelim. Trabzon 1996'da Fenerbahçe'ye yenilip şampiyonluğu kaybettiği için 10 yıl geri gitmedi. Çok şeyi doğru yapan yönetimini ve teknik adamını akılsızca kovaladığı için büyük kayıp yaşadı. Aklıselim bir camiada şampiyonluk kaybının net cezası sadece bir yıldır ama akılsızlar için bu ceza ağırlaştırılır.
***
Ersun Yanal yine iddialı. Şampiyonluk inancında eksilme yok. Ligin en çok gol pozisyonuna giren, en çok şut atan takımından umutlu. İyi de fikstürü var. Hakikaten her şey olabilir. Trabzonspor'un kadro sorunu kesin. Teknik kapasite sınırlı. Bazı oyuncularından psikolojik nedenlerle verim alamıyor. Buna benzer sorunlar diğer takımlarda da yaşanıyor. İşte Galatasaray ve Fenerbahçe. İkisinin kadrosu da diğer üçünden iyi. Trabzon'un olağanüstü kayıp serisine rağmen bu rakiplerinin üzerinde kalmasına ne diyeceğiz?
***
Herkes kaybedebilir. Kazanma alışkanlığını yitiren takımın işi kolay değil elbette. Yeni bir çıkış yakalamak için çok şeyin yoluna girmesi gerekiyor. İlk 3 maçın önemi büyük. Trabzonspor'daki düşüşün sona ermesi, üzerindeki iki takımın kayıp yaşamaya başlaması da beklenmedik olasılıklar değil. Maratonun sonuna doğru Sivas'ın strese girip geçen seneki sıkıntıları yaşaması muhtemel. Beşiktaş'ın 26. haftadan sonra ne olacağını ise Mustafa Denizli bile henüz açıklayamıyor! Galatasaray ve Fenerbahçe derbileri her sonuca açık değil mi?
***
Trabzon'un yapması gereken sıfırdan başlar gibi hedefe odaklanmak, gelebileceği en iyi yere kadar gelmek. Doğru şeylerin yapıldığı bu kurumun önü açık, geleceği parlak. Bu sezon alacağı derece elbette önemli, ancak en önemlisi istikrarlı yapılanmanın ve kurumsal çıkışın gelişerek sürdürülmesi. Çok dile dolanan ama hep yanlış yorumlanan bir deneyime atıf yaparak bitirelim. Trabzon 1996'da Fenerbahçe'ye yenilip şampiyonluğu kaybettiği için 10 yıl geri gitmedi. Çok şeyi doğru yapan yönetimini ve teknik adamını akılsızca kovaladığı için büyük kayıp yaşadı. Aklıselim bir camiada şampiyonluk kaybının net cezası sadece bir yıldır ama akılsızlar için bu ceza ağırlaştırılır.