Hak ve sorumluluk
- Hakan Kulaçoğlu Yazıları
- 15 Aralık 2008, 21:19:27, Güncelleme: 15 Temmuz 2010, 17:38:47
***
Bazı gerçekler açık Trabzonspor için. Bu kulübün endüstriyel-emperyalist futbol çağında her sezon şampiyonluğa oynaması çok zor. Arada bir maddi-manevi dinlenerek tekrar yarışması gerekiyor, o dönemlerde bile zorlanıyor. Zira sadece top oynamayı biliyor, masa başı oyunlardan anlamıyor. Trabzonspor 1996'da şampiyonluğu her şeyin doğrusunu yapan ama rakiplerinin doğruluktan sapkın hamlelerini gözden kaçıran yönetimiyle kaybetti. "Trabzonspor'un tekrar şampiyon olması çok önemlidir, ancak daha önemlisi Trabzonspor'un iyi örnek olmasıdır. Trabzonspor'un 6 şampiyonluktan sonra kaçırdıklarının altında "Sadece kazanmak, her yolla kazanmak" anlayışının eksikliği (!) yatar" sözümüz tam da bunu anlatıyordu işte. Bugün başta olan Şener yola "Adnan arkadaşım", "Aziz dostum" gibi iyi niyet mesajlarıyla çıkmıştı. Sadri beyin çok dostu olabilir, Sayın başkan artık hatırlamalı ki Trabzonspor'un kendinden başka dostu yoktur. Ve Trabzonspor yönetimi Trabzonsporluların hakkına sahip çıkmalıdır. Ayrıca yaptıkları bunca hizmetin, fedakârlığın karşılığını almak başkanın ve yönetiminin bizatihi hakkıdır. Dahası, seçimle gelmiş bu kurul, tıpkı çalıştığının karşılığını yani hakkını alması aynı zamanda ailesine karşı sorumluluğu olan evin babası gibi, camianın mensuplarına karşı sorumluluk yüklenmiştir. Trabzonspor şimdi sakin ama kararlı olmalı, hiçbir kuruluna Trabzonsporlu sokmayan TFF'ye ve belli odakların medyadaki "bunlar yarışsın ama kazanmasın" duacısı dekoderci, tirajcılarını karşı daha gerçekçi yaklaşımlar ve tedbirler üretmelidir. Bu hem Trabzonspor'un hem de Türk futbolunun ihtiyacıdır.