1 puan kutlu olsun
- Hakan Kulaçoğlu Yazıları
- 29 Kasım 2008, 00:23:46, Güncelleme: 15 Temmuz 2010, 16:31:52
Bu bir puan Ersun Yanal'a hayırlı olsun. Başından sonuna 1 puana kurguladığı oyundan istediğini alıp Kadıköy'deki derbinin de berabere bitmesi için duaya başladı. Ha, bu sırada milyonlarca Trabzonsporlu ne mi oldu? Onlar ekran başında ve tribün ayazında kahroldular, daraldılar, takımlarının performansından utandılar.
***
Son 3 haftada gol atamayan bir takım son dört haftada bir şekilde gol yemeyen takımı ağırlıyor. Haliyle gollü bir maç beklenmiyor. Zaten golsüz de bitecek neredeyse. Trabzon çok açık veriyor ama şansı yine yanında. Gol atması ise tümden mucize. İşte burada geçen haftanın en çok konuşulan ismi çıkıyor sahneye. Önce Umut'un bininci kaval kemiği vuruşunu yardımcısıyla birlikte santraya taşıyor, sonra da cılız bir penaltı düdüğü çalıp 0-0 bitecek maçı 1-1 bitiriyor.
***
Kayseri maçın ilk 25 dakikasından ve yediği golden sonra Trabzon'u perişan etti. Çok önemli eksiklerine, tribün zaafına rağmen sahadaki arzulu ve inançlı oyuncularıyla maçı hak eden taraf oldu. Trabzonspor'da sağ kanat baştan sona açık verdi. Serkan'ın sürekli bölgesini terk edip oraya buraya saldırması bu kanatta öyle boşluklar yarattı ki, ev sahibi ekibin Trabzon'un en zayıf tarafı Cale'den çalışmasına gerek bile kalmadı uzun süre. Orta sahada Selçuk yine çok kötü olmasına rağmen Yanal'ın çok önem verdiği bir görev üstlenmesi nedeniyle olsa gerek sahada kalmayı başardı.
***
Yanal'ın birkaç hafta önce Olimpiyat Stadı'nda söz ettiği prensibi Kayseri'de ne yazık ki göremedik. Yattara, Colman, Selçuk hatta Gökhan gibi ayaklar varken penaltı için Umut tercihi şaşırtıcıydı. "Umut, Ankaragücü forması altında bu sahada çok gol attı" gibi bir istatistiğe dayanıp uğur denediyse, o da onun fantezisidir, bir şey diyemeyiz. Ayrıca bu öngörü öyle ya da böyle tutmuştur, kutlarız. Sonuçta Kayseri deplasmanı çok zor bir virajdır. Yenilmemek de önemlidir. Diğer yandan, "Trabzonspor zorluk derecesi yüksek maçları kazanamıyor" tezi bir kez daha doğrulanmıştır. İlaç niyetine bu tür bir tek maçın bile alınamaması elbette sorundur. Ve bu sorunu sorgulayacak sorular haliyle devam edecektir.
***
Son 3 haftada gol atamayan bir takım son dört haftada bir şekilde gol yemeyen takımı ağırlıyor. Haliyle gollü bir maç beklenmiyor. Zaten golsüz de bitecek neredeyse. Trabzon çok açık veriyor ama şansı yine yanında. Gol atması ise tümden mucize. İşte burada geçen haftanın en çok konuşulan ismi çıkıyor sahneye. Önce Umut'un bininci kaval kemiği vuruşunu yardımcısıyla birlikte santraya taşıyor, sonra da cılız bir penaltı düdüğü çalıp 0-0 bitecek maçı 1-1 bitiriyor.
***
Kayseri maçın ilk 25 dakikasından ve yediği golden sonra Trabzon'u perişan etti. Çok önemli eksiklerine, tribün zaafına rağmen sahadaki arzulu ve inançlı oyuncularıyla maçı hak eden taraf oldu. Trabzonspor'da sağ kanat baştan sona açık verdi. Serkan'ın sürekli bölgesini terk edip oraya buraya saldırması bu kanatta öyle boşluklar yarattı ki, ev sahibi ekibin Trabzon'un en zayıf tarafı Cale'den çalışmasına gerek bile kalmadı uzun süre. Orta sahada Selçuk yine çok kötü olmasına rağmen Yanal'ın çok önem verdiği bir görev üstlenmesi nedeniyle olsa gerek sahada kalmayı başardı.
***
Yanal'ın birkaç hafta önce Olimpiyat Stadı'nda söz ettiği prensibi Kayseri'de ne yazık ki göremedik. Yattara, Colman, Selçuk hatta Gökhan gibi ayaklar varken penaltı için Umut tercihi şaşırtıcıydı. "Umut, Ankaragücü forması altında bu sahada çok gol attı" gibi bir istatistiğe dayanıp uğur denediyse, o da onun fantezisidir, bir şey diyemeyiz. Ayrıca bu öngörü öyle ya da böyle tutmuştur, kutlarız. Sonuçta Kayseri deplasmanı çok zor bir virajdır. Yenilmemek de önemlidir. Diğer yandan, "Trabzonspor zorluk derecesi yüksek maçları kazanamıyor" tezi bir kez daha doğrulanmıştır. İlaç niyetine bu tür bir tek maçın bile alınamaması elbette sorundur. Ve bu sorunu sorgulayacak sorular haliyle devam edecektir.