Futbolun lütfu
Çakma Hacettepe, onlarca trilyonluk, "öz" olmasa da "hakiki" Trabzonspor'u perişan etti. 95 dakikalık oyunun 25 dakikası hariç sahayı dar etti. Geçen hafta oyun olarak olmasa da skor olarak parıldayan bordo-mavililer dün akşam liderliklerini zar zor sürdürebilirken akılda kalacak o kadar az eser bıraktılar ki futbol adına. Eşsizliğe prim veren sanatın aksine bilimde ön koşul, tekrarlanabilmedir. Futbol bugün bir bilim. Ancak onun ülkemizdeki liderinin tekrarlayabildiği tek bir ürün yok sezon başından beri. "Trabzonspor şu tarz ataklar geliştirir, şu tür golleri atar" diyebiliyor muyuz? Hayır! Zira takım oyununu oturtma peşindeki hocanın ve onun sahadaki ve kulübedeki ekibinin bir sistematiğinden söz edebilmek henüz mümkün değil. Tamam; Trabzonspor yeni kurulan bir takım ama bu takım Hacettepe gibi kısıtlı bir bütçeyle oluşturulmadı ki bu kadar sistemsizlik hoş görülsün. Liderlik elbette büyük başarıdır, keyfini çıkarmak, emeği olanların hakkını da teslim etmek gerekir. Lakin sahadaki oyundan da biraz zevk almak hakkı değil mi futbolseverlerin? Bir yerde kendini Yanal'ın yerine koyup onun halini de anlayabiliyor insan. Elinde toplam değeri bavul dolusu para olan forvet elemanları var olmasına da tümü formsuz ve ayarsız. Al Isaac'ı vur Yattara'ya, al Gökhan'ı vur Umut'a. Bu kadar koordinasyonsuzluk az bir başarı değildir yani, negatif anlamda.
Colman da olmasa
Lidelik moraliyle Avni Aker'e çıkan Trabzonspor ilk 10 dakikalık baskısı sonrasında bir 15 dakika rakibine teslim oldu. Bu arada Hacettepe'nin gol bulamaması son vuruş yetersizliğiydi. Sonra yeniden toparlayan ev sahibi Colman'ın süper golüyle gitti soyunma odasına. Trabzonspor'un ceza dönüşü iki oyuncusundan Hüseyin, kişisel düşüşe dur demiş. Cale ise biraz alternatif azlığından ama daha çok gençliği nedeniyle belirgin bir düşüşte. Erdoğan hoca bu kanadı Orhan'la daha çok destekleyebilse mutlaka bir gol bulurdu. Egemen-Song ikilisi ise Sandro'nun penetran hareketleri karşısında zaman zaman zorlanmakla birlikte kritik müdahalelerle iyi not aldılar bu kez. Song'un karşıladığı Trabzon kökenli İbrahim Şahin çok iyi bir oyuncu. Ancak "Song abi beni itip kakıyor" cinsinden fazla şikayette bulundu hakeme. Onun muadili Gökhan ise onu bile yapmadı çoğunlukla. Oysa, iki güzel şutu gösterdi ki Gökhan'ın her olumlu hamlesi ayrı bir lezzet katıyor oyuna. Çok çalışıp bunu kendinden de futbolseverden de esirgememesi gerekir.
YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
TÜM YAZILARI