Kritik zamanlar
- Hakan Dilek Yazıları
- 26 Nisan 2010, 00:37:16
Son düzlükte, her iki takım da maça iyi hazırlanmış.
Her iki takım da maça hızlı başladı.
Top, her iki takımın da sahasını sever göründüğünden bir o takımın sahasında geziniyor bir bu takımın. Galatasaray daha enlemesine kuruyor oyunu, Bursa ise dikine geliyor rakip alana. Bu maç sadece bir maç değil daha fazla bir şey. Şampiyonluğun düğümünü Demokles'in kılıcı olup çözeceğe benzeyen bir 90 dakika oynanıyor Ali Sami Yen'de. İki takımın da tehlikeli atakları var, lakin Bursaspor'un rakip alana daha bir tehlikeli gelmesini de hesap edersek, ev sahibinin aleyhine tehlikenin boyutunu iki misline çıkarmak gerekiyor.
Buna karşın Galatasaray'ın kanatları iyi çalışıyor ama öldürücü noktalarda olması gereken gölcülerin bir türlü o alanlarda görünmemesi en azından maçın belli bölümlerinde bir zafiyet olarak belirginleşiyor.
Maçta yer yer duraklamalar olmasına rağmen maçtaki tempo genelde vasatın altın düşmüyor.
GÖNÜL HANESİNE YAZILACAK
Maç yürüyor, sinirler daha bir gergin. Zaman ilerledikçe belirsizliğin daha bir boyutlandığı oluyor.
Düşünceler daha başka türlü soyutlaşıyor.
Top daha bir nazlı dolanıyor kendini evinde hissettiği bu futbol sahasında. Zamanın içinde gezinen maçlar vardır ya hani yıllar yılı dillerden dillere dolaşan zamanlar.
Mesela Dünya Kupası final maçları bunlara bir örnek olarak sunulabilir. Bursa seyircisi için bu maç eğer maraton şampiyonlukla sonuçlanırsa zamanın içinde gezinen maçlardan biri olarak gönül hanesine yazılmaya aday.
Halbuki Galatasaray'ın seyircisinde öyle bir hâl yok, Fenerbahçe'nin şampiyonluğu hesap edildiğinde en azından mantık düzleminde beraberliğin istendiği seyircinin ağzından bir fısıltı olarak duyulmakta. İkinci yarıda Bursa daha bir baskılı oynamaya başlıyor. Sağlı sollu ataklarla Galatasaray'ın kalesini zorluyorlar. Bu zorlama bu baskı sezonun sonuna kadar sürecek gibi.
Gol her an için burnunu gösteriyor sahanın içinden ama henüz her iki takımın hanesine bir numara yazılmadı. Skor ne olursa olsun, maç hangi sayılarla biterse bitsin sezon henüz tamamlanmadı. Evet kritik zamanlar bunlar.
Her iki takım da maça hızlı başladı.
Top, her iki takımın da sahasını sever göründüğünden bir o takımın sahasında geziniyor bir bu takımın. Galatasaray daha enlemesine kuruyor oyunu, Bursa ise dikine geliyor rakip alana. Bu maç sadece bir maç değil daha fazla bir şey. Şampiyonluğun düğümünü Demokles'in kılıcı olup çözeceğe benzeyen bir 90 dakika oynanıyor Ali Sami Yen'de. İki takımın da tehlikeli atakları var, lakin Bursaspor'un rakip alana daha bir tehlikeli gelmesini de hesap edersek, ev sahibinin aleyhine tehlikenin boyutunu iki misline çıkarmak gerekiyor.
Buna karşın Galatasaray'ın kanatları iyi çalışıyor ama öldürücü noktalarda olması gereken gölcülerin bir türlü o alanlarda görünmemesi en azından maçın belli bölümlerinde bir zafiyet olarak belirginleşiyor.
Maçta yer yer duraklamalar olmasına rağmen maçtaki tempo genelde vasatın altın düşmüyor.
GÖNÜL HANESİNE YAZILACAK
Maç yürüyor, sinirler daha bir gergin. Zaman ilerledikçe belirsizliğin daha bir boyutlandığı oluyor.
Düşünceler daha başka türlü soyutlaşıyor.
Top daha bir nazlı dolanıyor kendini evinde hissettiği bu futbol sahasında. Zamanın içinde gezinen maçlar vardır ya hani yıllar yılı dillerden dillere dolaşan zamanlar.
Mesela Dünya Kupası final maçları bunlara bir örnek olarak sunulabilir. Bursa seyircisi için bu maç eğer maraton şampiyonlukla sonuçlanırsa zamanın içinde gezinen maçlardan biri olarak gönül hanesine yazılmaya aday.
Halbuki Galatasaray'ın seyircisinde öyle bir hâl yok, Fenerbahçe'nin şampiyonluğu hesap edildiğinde en azından mantık düzleminde beraberliğin istendiği seyircinin ağzından bir fısıltı olarak duyulmakta. İkinci yarıda Bursa daha bir baskılı oynamaya başlıyor. Sağlı sollu ataklarla Galatasaray'ın kalesini zorluyorlar. Bu zorlama bu baskı sezonun sonuna kadar sürecek gibi.
Gol her an için burnunu gösteriyor sahanın içinden ama henüz her iki takımın hanesine bir numara yazılmadı. Skor ne olursa olsun, maç hangi sayılarla biterse bitsin sezon henüz tamamlanmadı. Evet kritik zamanlar bunlar.