Kazasız belasız

Ne yapmaya çalışıyor Galatasaray? Topu ayağında tutup kenarlara inmek? Olabilir. Sabri'ye sürekli orta yaptırmak? O da olabilir... Defansı sağlam tutup orta sahada kalabalık bir görüntü çizmek? O da... E rakip takım da böyle ama -hem de geçen seneki görünümünden tamamen uzaklaşmışken- Nonda ve Kewell'ı gol yollarında, Barış ve Mustafa'yı orta sahada denemek! Belki Rijkaard'ın sezon başından bu yana en iyi kadro arayışlarından biriydi sahadaki onbir. Ancak defansın önüne konuşlandırdığı Mehmet Topal, kısmen top teknikleri lig ortalamasını bile tutturamayacak olan Mustafa ve Barış ikilisine uyunca ortaya gerçekten zevksiz bir futbol çıktı Galatasaray adına. Oynanan oyundaki zevksizliğin yarısı Galatasaray'ınsa yarısı da Sivasspor'un ama onların dağılmışlıkları bir maçlık mağlubiyet hezeyanına- moralsizliğine benzemiyor.
Bu oyun yeter mi?
Galatasaray atakları ne kadar fersiz ise Sivasspor hücumları da o kadar sanki bir şey olmayacakmış gibi. Kırmızı-beyazlıların yeni teknik direktörü önlemsiz ve taktik açıdan hiçbir değişiklik yapmadan çıkmış Galatasaray karşısına. Nonda yaptığını birkaç kez daha yapabilir, kenar atakları, dağlara ya da rakibe gidecek yerde olması gereken adamlarla buluşabilirdi! Ama bu da bir iyi niyetli istek işte. Refleksif ve isteksizdi Aslan... Arda birkaç kez topla yine o ustalığını gösterecek şekilde oynadı ama onlar da ekibin geri kalan kısmındaki 'mış gibi' hali değiştirmedi. Orta saha en iyi şekilde geçiliyor, yapılacak şey kapanmış Sivasspor defansı önünde iyi şut çıkarmaktı. Bunu oyunun ilk yarısında sadece Mustafa Sarp yaptı. Yani koca maç Nonda'nın şutu dışında 'şutaaksız' geçildi. Önümüzdeki hafta Diyarbakır sınavı var Galatasaray'ın. Bu maçları kazasız-belasız geçme isteği bir süreci rahat geçirtir sarı-kırmızılılara ama lig ikinci yarı başka türlü olacak. Ve o 'başka türlü sürece' çok az kaldı.