Yol hikayesi...
Futbolumuza Altıntepsi'de sunulmuştu! Şaka değil. Altıntepsispor altyapısında başlamıştı Arda, 12 yaşında da Galatasaray'a gelmişti. Altyapının en teknik futbolcusuydu. A takımı da Gheorghe Hagi'nin teknik direktörlük zamanında görmüştü. Önce Manisaspor'a kiralandı; yarım sezon sonra tekrar yuvaya döndü. Ekibin başında Erik Gerets vardı ve eli Arda'ya uzanıyordu. Şampiyonlar Ligi maçlarında ortaya koyduğu futbolla konuşmaya başlamıştık onu. Kanatlarda oynuyor ama oyun kurucu gibi konuşlanıyordu sahada. Pek de alışık olmadığımız bir durum değildi bu. Topla serbest oynuyor -ne demekseboş alanlarda yaşından beklenmeyecek 'hacimde' inisiyatifler alabiliyordu. Değişik kademelerde ve toplamda tam 95 kez milli formayı giymiş ender görülür bir grafik yakalamıştı. Fatih Terim Milli Takımı'nda da tam 15 kez forma buldu kendine. Kendini aşan bir süreç yaşadığı doğrudur Arda'nın. Geçen sene 60-65'leri gördüğünde yürümeye başlayan bu 'hayta' şimdi ekibini sırtlayacak sorumlulukların taşıyıcılığına soyunuyor. Metin Oktay benzetmesinin ağır kaçacağını söylemiştim. -Hâlâ da öyle düşünüyorum- Ama bu kadar genç yaşta bir oyuncunun hem Galatasaray hem de futbolumuz için hallerini görmezden gelemeyeceğimizi de belirtmeden geçemeyeceğim.
Yürüyerek adam geçiyor
Galatasaray Arda gibi bir oyuncu için bütün olasılıkların işlediği bir ekip aslında. Orta sahada topu çok dolaştırmaksızın onun üretici paslarından ve görgüsünden yararlanarak bir hücum futbolu anlayışı yakalamaya çalışmak başka türlü nasıl bir arayışı geçerli kılabilir ki? Yürüyerek adam geçtiği doğrudur. Adam eksiltiyor işte ve sonunda öldürücü, yıkıcı bir pasla bağlıyor mevzuyu. Geçen sene kaybettiği topun peşinden bakardı. Şimdi kaybettiği -ya da kaybetmediği- top için bekin yanında görmek mümkün onu... Bunu Galatasaray'ın oyun anlayışının dışında bir yerde aramak yanlış olur. Bir gerçek var ki Arda Galatasaray'ı, Galatasaray Arda'yı gerekçelendiriyor... Giriş paragrafında bir yol hikayesi var ki hiçbir şeyin tesadüf olmadığını kanıtlıyor. Son oynadığı milli maçta attığı golün dışında uzak erimli bir şutu var; yürüyordu o anda genç usta. Vurduğu top gol olsa ortam kımıldamadan duracaktı bir süre; donup kalacaktı.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.