El öpmek
- Hakan Dilek Yazıları
- 16 Ağustos 2009, 01:39:16, Güncelleme: 15 Temmuz 2010, 16:13:13
Arda'nın attığı golden sonra annesine babasına koştuğunu görüyorum. Tribündeler. Bir hevesle, neşeyle ayağa kalkıyorlar. Arda onların olduğu tarafa doğru yöneliyor ve el öpme hareketini gösteriyor. Şöyle diyorum o böyle yapınca; "Ahde vefa!" Kocaman bir pankart açılıyor gönlümün tribünlerinde o zaman; "Ahde vefa!" Unutmamak. Görevi, nerede olduğunu, neden o takımın formasını taşıdığını, hangi gerekçeyle bir sorumluluğu üstlendiğini... Yılardır bunu taşıyordu anne babası şimdi sıra Arda'daydı; kendisine düşeni yaptı. Taltif ediyordu kendisini yetiştirenlerin emeklerinin altına imzasını koyarak. Çok etkilendiğimi belirtmek isterim. Futbol oynamak üzerine kurulmuş bir ekip ruhu; bunun üzerine başka bir şey tartışmanın anlamı yok dün geceyi konuşacaksak. Şunu belirtmek isterim; iki kere söylemek isterim bunu bir durumun üzerine dikkat çekmek için; gerilimsiz bir görev anlayışı, bir tamını tümüne dağıtılmak isteniyor Rijkaard tarafından.
Kilit durumlar
Turuncuların yeni teknik adamı bir bilinç değişikliği için ayrı bir mesai tutturuyor Türkiye'de. Kazanan takımı yeniden bozup oynanan rakibe göre yeniden kurarak. Rijkaard, Denizlispor için böyle bir şey kurmuş mudur bilemiyorum ama geçen hafta maça sonradan aldığı Kewell'la başlayarak bir "penaltılar silsilesine" tutuacağını bilmiş miydi acaba? Kewell'ı geçen hafta kenarda tutmanın mantığı işte bu her hafta belki de farklı bir kadro, iyi mesai tutturan bir ekip anlayışı, kim oynarsa oynasın, kilit durumların dışında aynı seviyeyi tutturacak bir mantalite... Daha ne isteriz ki? Burası Türkiye... Sadece kazanmanın haklı olduğu bir yerde hep risk taşadığını düşündüğümüz hamleler yapıyor Rijkaard. Başka bir şey deniyor-denemenin bütün anlamlarıyla. Denenmesi gerekenin kadro olmadığını söyleyenlere inat. Bize de maçı anlatmak-yazmaktan çok onun her maç ne yapmaya çalıştığını anlamak-yazmak düşüyor. Ben durumdan memnunum. Çok bilinmeyenli gibi duran ama sonunda hep çözümü olan bir denklem gibi Turuncular. Maçı sunan spikerin dediği gibi; Ali Sami Yen'de bir güzel akşam böyle sona eriyor.
Kilit durumlar
Turuncuların yeni teknik adamı bir bilinç değişikliği için ayrı bir mesai tutturuyor Türkiye'de. Kazanan takımı yeniden bozup oynanan rakibe göre yeniden kurarak. Rijkaard, Denizlispor için böyle bir şey kurmuş mudur bilemiyorum ama geçen hafta maça sonradan aldığı Kewell'la başlayarak bir "penaltılar silsilesine" tutuacağını bilmiş miydi acaba? Kewell'ı geçen hafta kenarda tutmanın mantığı işte bu her hafta belki de farklı bir kadro, iyi mesai tutturan bir ekip anlayışı, kim oynarsa oynasın, kilit durumların dışında aynı seviyeyi tutturacak bir mantalite... Daha ne isteriz ki? Burası Türkiye... Sadece kazanmanın haklı olduğu bir yerde hep risk taşadığını düşündüğümüz hamleler yapıyor Rijkaard. Başka bir şey deniyor-denemenin bütün anlamlarıyla. Denenmesi gerekenin kadro olmadığını söyleyenlere inat. Bize de maçı anlatmak-yazmaktan çok onun her maç ne yapmaya çalıştığını anlamak-yazmak düşüyor. Ben durumdan memnunum. Çok bilinmeyenli gibi duran ama sonunda hep çözümü olan bir denklem gibi Turuncular. Maçı sunan spikerin dediği gibi; Ali Sami Yen'de bir güzel akşam böyle sona eriyor.