Gelecek...

Yanına Galatasaray'ın maç görüntülerinin olduğu 30 kasedi almış ve geri dönmüş Rijkaard. Onun kariyerinde gezinirken bir önceki yazımda "Başka türlü uyuduğunu başka türlü rüya gördüğünü" söylemiştim. Normal bir uyku ve düş görme seyriyle o kadar başarı yakalanamazdı. Gerçek bu. Bülent Korkmaz için de aynını düşünmüştüm. Böyle bir istikrar... Müthişti. Dünya kupası maçlarından birinde attığı golde top filelerle kucaklaşırken Bülent Korkmaz yere düşüyor ama oradan topun çizgiyi geçişini izliyor ve seviniyordu. Ama futbol oynadığı yılların ardından soyunduğu teknik adamlık; kariyerine olumsuz notlar düşüyordu. "Önceden görmek." İşte öncüleri öncü yapan şey bu... Rijkaard; kimsenin görmediğini arıyor şimdi. O 30 maç kasetinde bir şeyler arayacak şimdi. Önce takımını tanıyacak. Kiminle ne yapabileceğini tartışacak kendi içinde; kiminle ne kadar yürüyebilecek... Bir teknik adam için önemlidir bunlar; futbolcusuyla ne kadar iş becerilebilir? Onunla nereye kadar gidebilir? Futbolcusu ne kadar becerikli? Kim ne kadar teknik? Kim aklını kim fiziğini kullanarak oynuyor ve bu malzemeyle ne yapılabilir? Son soru canımıza işleyen hançer. Sahaya Puyol, Van Bronckhorst; Lopez, Luis Enrique, Ronaldinho, İniesta, Saviola gibi isimlerle çıkmak var. Bunlara Messi'yi eklemek. Uğraştığın takımlar sıralamasında Real Madrid'i başa koymak Elbette ki bizim gibi uyumayacak, rüya görmeyecekti.
Işığı taşıyacak
Belki de kötü rüya görmek istemediği için o kadar kaseti oturup izleyecek, notlar alacak o esmer cevval. Bir teknik adam olmanın ötesinde bir ışığı var Rijkaard'ın. Van Basten ve Gullit'le yan yana anılmasına neden o olan o ışık. O ışığı taşımaya çalışacak Rijkaard Galatasaray'a. Oysa ne çok konuşacağız ne çok tartışacağız o kasetlerden neler çıkardığını, neler gördüğünü... Ne çok merak edeceğiz... O merakla daha çok yazacak, daha çok bekleyeceğiz. Çok geçmeyecek. İlk maç oynanacak; o ayrı şaşıracak biz sabırsızlık nağmeleri dökeceğiz. Nereden mi biliyorum; hep böyle olmadı mı? Çünkü içeride olay tamamen duygusal... Yanlış mıyım? Göreceğiz...