Tencere dibin kara
- Hakan Dilek Yazıları
- 12 Ocak 2009, 20:42:31, Güncelleme: 15 Temmuz 2010, 16:24:00
Vuruşacak adam mı var?
Taraftarlık dozu bizim gibi stadyumda maç izlerken iyi bir hareketi alkışlamak, yengiyi de yenilgiyi de futbolun hallerinden sayacak kadar olan insanların, "taraftar gruplarının" içinde pek de yer bulabileceğini zannetmiyorum açıkçası. Şimdi tribünde, hakemin yanlış bir kararında bizim gibi en büyük protestosu 'Yapma be kardeşim!' olacak bir taraftar tipinin o stadyum bölgesi tarafından ta.ak oğlanı muamelesi görebileceği riskini de yabana atmamak lazım... Bu dar alan gün geçtikçe şarlatanlaştırılan bir işkoluna, tarihin soylu arenalarından biri daha hokkabazların keyiflerince eğlendikleri sirklere dönüştü! Ama erkekçe vuruştuklarını savlayan insan kalabalıklarının kapıştığı bu alanlar, bugünkü işlevleriyle tarihten yavaş yavaş silinecek. Maça çıkmak istemiyorum. Nedeni yalnızlıktan ya da kimseyi beğenmemişliğimizden değil, 'vuruşacak' gözüpek oyun arkadaşı bulamamışlığımızdan... Bu medyayı, bu tribün bezirganlarını, bu emek simsarlarını açık fark yensek ne olur!.. Burada Özkan hocayı anmadan edemeyeceğim... Bir maçta topu oyalayıp ayağından çıkarmayan Raci'ye bağırır Özkan hoca; "Oolum Raci topun supabını mı arıyorsun lan? Topu mu .......... oolum?" Medyası, işadamı, yöneticisi, siyasetçisi, hepsi topun supabını arıyor... Supap da, topları da onların olsun! Yine de seviyeli bir tartışma başlattık bu ahde vefa konusunda. Dilerim aynı minvalde sürer...