Yıldız'ın parladığı an

Galatasaray golcülerini kullanmak açısından ligin en etkili takımı. Gelişinde kapıyı aralayıp sonradan suskunlaşan, ama ardından nasıl bir kumaş olduğunu gösteren Baros'un çıtayı yüksek tutma girişimleri yine de iştahı kesmeye yetmedi. Yetmedi deyişim yetememezlikten değil. Gol yolları açılmış, Avrupa Kupaları'nda golün altın olduğu -hatta elmas- bir mücadele sürecinde gol atacak ve rakibi 'sürklase' edecek başka 'adamlar' olsa fena mı olur? Hadi buna hep birlikte e fena olmaz! Hatta iyi olur, diyelim. Bunun için kolları sıvamış yönetim ve Anadolu 'Yıldız'ını sarı-kırmızılı ekibe kazandırmak istemişler. Yalnız biraz efektif düşünerek bunu 'içeriden' çözmelerini istreyebiliriz de değil mi? Mesela Ümit Karan'la... Hani şu boş koşuyla buluştuğu topu aut çizgisinin bir ucundan uçan kafayla ters taraftaki köşeye göndererek takımının kazanç hanesine 'imkânsız goller' ekleyen Ümit Karan. Ama Ümit Karan bu Ümit Karan değil artık. Yoksa bunu yönetimin Anadolu'da biraz parlayan isme hemen kanca takıp kısa yoldan yeme-yutma alışkanlığına bağlayabilirdik. Ama durum öyle değil. Gol yolarının en efektif adamı Baros'un yanına bir ikinci aranıyor. Rakibi 'dağıtacak' bir ikinci isim.
Gel Sivas-G.Saray maçı
Bu gerekli mi? Bu sorunun yanıtı G.Saray'ın lig sıralamasındaki yeridir. Gol Kralı'nı çıkaracak ve Avrupa'daki yürüyüşünü taçlandıracak bir ekibin 'kolay gol' bulması ya da zorlandığı anlarda 'yazması' gerektiğinin ayırdında olması gerekir. İşte bu zorunluluk dişe diş mücadeleci bir 'ikinci' adamı gerekli kılıyor. G.Saray en isabetli işi yapacak kendince. E istatistikler öyle söylemiyor mu? Ligin en çok gol atan üç futbolcusu kadrosunda olacak; Baros-14 gol-, Lincoln -7 gol- ve M. Yıldız-11 gol-. Ama 'durum' istatistiği bozar; Mehmet Yıldız Anadolu'da parlamaktadır. Ve 'Üç Yıldız'lı takımında ligimizin. Galatasaray'ın 'Yıldız'ın Parladığı Anlar'a ihtiyacı var demek ki. Şimdi takımdan yollanmak istenen Ümit Karan neden böyle olduğunu, Baros etkisini nasıl artıracağını, Lincoln bir pasör ve sayı kaydedici özelliğini sahaya nasıl daha çok yansıtacağını düşünsün. Ve 25 Ocak'ta-tarihin bir tecelisi olarak- karşı karşıya gelecek Sivasspor-Galatasaray maçını; Yıldız'ın Parlayacağı 'An'ı bekleyelim... bekleyelim. Hem de merakla bekleyelim.