Virgül attık
- Hakan Dilek Yazıları
- 26 Ekim 2008, 23:18:51, Güncelleme: 15 Temmuz 2010, 16:24:18
Bir şeyler olacağı belliydi. Bir durgunluk var takımda. Durgunluğun nedeni ve de nedeni yüzde bin beş yüz biliyorum ki rakibi küçümsemektir. İlk yirmi geçilirken kalemizde De Sanctis'in toplamda yapmadıklarını kapsayacak kadar büyük hatasının da eklendiği bir defans zafiyeti anında yedik golü. Es-Es'lerin esmeri Youla yılan gibi girdi bizim kulelerin arasına ve yazdı golünü. Hadi bir iş kazası diyelim. Ama orta sahada basmıyoruz, Arda top sürüklemiyor, Kewell iyi toplarla buluşamıyor, Ayhan topla iyi oynayamıyor Sıkıntılı Galatasaray, Kırmızı Şimşekler karşısında şöyle geniş geniş paslarla birbirini gören ters dönüşler yapamıyor. Eskişehirli topçular Çin ordusunun askerleri gibi her yerdeler, defansta sağlam, orta sahada kalabalık ve temkinliler. Düşünceleri şu; ileriye sağlam top çıkartalım ve baskın yaparak gol bulalım. Geçerli taktik, güvenilir taktik Rıza Çalımbay o yüzden ilk golü bulduklarında etrafında sevinen zıplayan ekibine sakin olun diyordu ellerini açarak; maç daha bitmedi.
Hastalığı depreşiyor
Tam bunları düşünürken Kewell Baros'un önüne ve rakip defans oyuncularını da yanıltacak ince ve usta bir pas çıkarıyor. Baros suskunluğuna son verip iyi bir vuruşla golünü atıyor. İkinci yarı olacakları bekliyoruz ama Eskişehirspor yine disiplinli ve sıkı başlıyor. Rakip dönmeden basıyor, boş alan bırakmamaya çalışıyor. Çünkü boş alan bir Galatasaray'ın neler yapacağı ortada. Ama olmuyor istenilen. Ne zaman biraz iyi olunacağı yönünde sinyal alsak eski hastalıkları depreşiyor turuncuların. Tamam kadro eksik. Hasan neredeyse sezonu kapattı, Nonda sakatlanıp duruyor, Kewell belli ki yorgun, orta sahada Lincoln dışında topu ustaca çevirecek başka krampon yok ve o yoksa bu usta top çevrimleri de yok. İleride çoğalamıyor, orta sahada pres yapamıyor Galatasaray. Ve tüm bunları yapan Eskişehir, hakemin tam 8 dakikalık uzatmasının gazıyla yükleniyor. Youla yine bir fırsatı değerlendiriyor; dahası düşen fırsatı Galatasaraylılar kaçırıyor o kaçırmıyor, ikiliyor gollerini ve tribünleri coşturuyor. Öyle seyrediyoruz Skibbe'yle birlikte. Biz izleyiciyiz Skibbe ne? İleriyi açacak bir iki adam değişikliğini belki akıl edemiyor ya da göremiyor, Arda'yı Ayhan'ı rahatlatacak bir top sürücü. Bir deplasman maçı hüzünle noktalanıyor bizim için. Ama bu bir virgül olsun. Kaldığımız yerden başlarız yine.
Hastalığı depreşiyor
Tam bunları düşünürken Kewell Baros'un önüne ve rakip defans oyuncularını da yanıltacak ince ve usta bir pas çıkarıyor. Baros suskunluğuna son verip iyi bir vuruşla golünü atıyor. İkinci yarı olacakları bekliyoruz ama Eskişehirspor yine disiplinli ve sıkı başlıyor. Rakip dönmeden basıyor, boş alan bırakmamaya çalışıyor. Çünkü boş alan bir Galatasaray'ın neler yapacağı ortada. Ama olmuyor istenilen. Ne zaman biraz iyi olunacağı yönünde sinyal alsak eski hastalıkları depreşiyor turuncuların. Tamam kadro eksik. Hasan neredeyse sezonu kapattı, Nonda sakatlanıp duruyor, Kewell belli ki yorgun, orta sahada Lincoln dışında topu ustaca çevirecek başka krampon yok ve o yoksa bu usta top çevrimleri de yok. İleride çoğalamıyor, orta sahada pres yapamıyor Galatasaray. Ve tüm bunları yapan Eskişehir, hakemin tam 8 dakikalık uzatmasının gazıyla yükleniyor. Youla yine bir fırsatı değerlendiriyor; dahası düşen fırsatı Galatasaraylılar kaçırıyor o kaçırmıyor, ikiliyor gollerini ve tribünleri coşturuyor. Öyle seyrediyoruz Skibbe'yle birlikte. Biz izleyiciyiz Skibbe ne? İleriyi açacak bir iki adam değişikliğini belki akıl edemiyor ya da göremiyor, Arda'yı Ayhan'ı rahatlatacak bir top sürücü. Bir deplasman maçı hüzünle noktalanıyor bizim için. Ama bu bir virgül olsun. Kaldığımız yerden başlarız yine.