Turuncu devrim
- Hakan Dilek Yazıları
- 18 Ağustos 2008, 19:54:36, Güncelleme: 15 Temmuz 2010, 17:00:32
Yeni Hakan'lar olun
Turuncu bir devrimdir Galatasaray. Futbolu daha ileride kavrayan bir devrim. Onun için bir maçın değerlendirmesi değil geleceğin tasarlanması üzerine konuşmak-yazmak isterim. Çünkü futbol topun çizgiyi geçmesinden daha öte bir şeydir. Daha öteleri düşündüğümüz bir şey için; gençlerinin her daim yer bulacağı bir zemin oluşturmalıdır Galatasaray. Bülent'le birlikte başlayan Okan'larla, Arif'lerle, Emre'lerle devam eden o süreci; yeniden. Ve elbette ki son halka; Hakan Şükür. (Bugün kaybedilmiş bir isim olmanın da ötesindeki Hakan Şükür. Futbolumuzun forvetteki ruhunu değiştiren adamdır...) Bu isimler bir devrimin iç mimarları olarak duruyorlar tarihinde; ufku açık, vizyonu geniş, dünyanın kabul edeceği bir futbol anlayışını uygulayan iç mimarları olarak Galatasaray'ın. Ne o anlayıştan ne de o isimlerden geçmeyeceğiz. Ne mi istiyoruz? Öncelikle defans kurgusunda sağlam duruşlu bir geçilmezlik, orta sahada üretken bir dolaşım ağı, ileride cevval ve girişimci bir oyun arayışı...
Kewell'ın başı eğilmesin
Aykut; her şeyden sıyırıp sadece o üç direğin arasında nasıl olacağını düşünecek, evet Meira bu takımın Popescu'su hadi daha gerilere gideyim Beckenbauer'i olmalıdır. Servet'in bu savaşçılığı devam ettiği müddetçe sorun yok. Yeter ki zamanında müdahale geleneğini sürdürsün ve dalıp gitmesin. Orta sahada sorumluluk aldıkça oynayacak bir isim zaten var; Ayhan. Bu haytanın yapamayacağı iş yok o alanda; göreceksiniz. Ahh Arda. O gamsız gülüşünü hırsa çevirdiğinde ne olacağını hepimiz biliyoruz artık. 'Yürüyerek nasıl adam geçilir'in tebdili mekan hocası o. Jenerik güzeli... Orta sahanın baş ağrısı Lincoln olacak, bütün iyi niyetine rağmen. Hasan Şaş; o delişmen gözlerini devire devire oynayacak, oynayacak, oynayacaksın büyük usta; oynayacaksın. Alemin en güzel esmeri Nonda. Bakın onun için ayrı bir sayfa açacağız ileride. O en iyi yerde bulunarak ve en güzelini yaparak büyüyecek son vuruşların. Evet gençlerin defansı, orta sahayı ve ileri ikiliyi boş koymayacak dinamizmi, hırsı ve savaşçılıkları.. Yeter ki Kewell'ın başını yere eğdirmeyelim ve o her adım atıp gözleriyle yokladığında ceza sahasını boş bulmasın... Şimdi bir iç maç var önümüzde. Şöyle desin izleyenler; orada, çim sahada bir şeyler oluyor... Başka türlü bir şeyler...