Bu maç değildi

İskoçya'dan gelen "yorgun savaşçılar" beklenen direnci kırmaya çalıştılar. Belki akıllar doğruyu söyledi ama ayaklardaki tercümesi doğru olmadı. Sahaya yenilmemek için çıkan, yerden kalkmayan, dokuz oyuncu ile adam adama temaslı markaj ile savunan Samsunspor'un duvarına çarptılar. Beşli sistem Amrabat'ın sigorta olduğu savunma örgüsünde rakibi getirmedi kaleye. Ancak öndeki baskının yetersizliğinde mesafelerin uzadığı, topu rakip ceza alanına taşımak için ekstra pasların üretilmesi gerektiği dakikalar izledik. "Hani bazı maçlar vardır, bir türlü olmaz" denilen kimliğe büründü 90 dakika. Mourinho hamlelerini yaptı, Szymanski, İrfan Can Kahveci, ve Osayi ile maça hız getirecek oyuncularına görev verdi. Sonrasında Oğuz Aydın'ın sol kanada geçmesi ile birlikte iki taç çizgisini kullandılar.

***

Üst üste etkili ortalara, "İki kule"; En Nesyri ve Dzeko dokunmayı da başardı. Altı pastan direğe nişanlayan Szymanski, son saniyelerde köşeye uzayan Okan Kocuk kurtarışı, korkulanın habercisi oldu. Böyle maçları çözsün, bu defans dirençlerini kırsın diye alınan oyuncuların, birer birer erittiği fırsatlardı bunlar. Sezon sonuna 11 finali vardı Fenerbahçe'nin ama puan kaybedeceği maç bu olmamalıydı. Kendi sahasında coşkulu taraftarı önünde, doğru bir hakem yönetiminde, mazeretlerine rağmen çözmeyi başarmalarıydı. Sahanın Fenerbahçe adına yıldızı Oğuz Aydın oldu. Tribünlerin heyecanı Talisca veya sezonun ustası Tadic değil. Enseyi karartmamak lazım. Samsun takımından ve başkanın benzer iddiayı direnci, evlerindeki Galatasaray maçında gösterecekler mi, beklemek lazım. 10 maç var daha, köprünün altından çok sular akar.