Yanal beraat etti!

Pandemi sonrasında oynanan dört maçta da F.Bahçe'nin geriye düşerek maçı bitirmesi, ikisini kazanması neyin işareti.
Bir taraftan "Vazgeçmiyorlar, direniyorlar" denebilir - ki doğru -, öte taraftan basit gollere açık, zaaflar taşıyan defans yapısında "tamirat" yapamadılar yorumu da anlaşılabilir.
Yani, sezonu teknik direktörsüz bitirmeyi göze alıp, Ersun Yanal ile yolları ayırıp, futbolcuların kendi imparatorluğundan takım yönetimi çıkarmak, yaralara çare olmuyormuş.
Takımın ne kadar kaliteli ise performansı teknik adam üzerinden yorumlamak o kadar gerçeğe yakın.

ÇOK İŞ VAR

Süreçte hep transfer haberleri de gündemde. Sezondan ümidini kesmiş taraftarlar için bu isimler farklı bir heyecanı temsil eder. Sahadaki mutsuzluğu yaratanlar gidecek, yerlerine gelenler hedefi kovalayacak. FFP veya maddi krizler taraftarın umurunda değil. Onlar formayı temsil edecek oyuncular istiyor. Adı geçenlerin hemen hepsi bonservisi elinde olan veya takımlarıyla sorunlar yaşayanlar. Artık eleğini asan Nuri Şahin gibi geçmiş zaman fenomenleri bile, bu ortamda "kurtarıcı" koltuğuna alınıyor. Yerli transferler için söylenecek çok şey yok, iyilerinden iskeleti oluşturacaksınız.
Ancak hoca gelmeden yabancı hamleleri yapmak sıkıntı yaratabilir. Sistemi, takım stratejisini belirleyeceğiniz isim, oyuncu profilinde de söz sahibi olmalı.
Yeni bir Yanal krizi doğmamalı.

GENÇLERİ OYNATMAMAK!

Malatya maçında adeta sürünerek oynayan takımı görenler, "Niye gençler oynamıyor, bunlardan farklı mı olur" tepkisine girdiler. Görece haklılar elbette ama bir yerde duracaklar. Bakın; çok ince bir çizgide yürünüyor. Şampiyonluğa 4 takım oynuyor, düşmemeye 8.
Eğer tehlike çizgisindeki bir takımla oynuyor, "Hadi gençleri deneyeyim" diyorsanız, eşitsizlik yaratırsınız.
Evet, belki sahadaki görüntüden daha kötü olmayabilir ama Malatya'ya iki dakikada iki golü gençlerle yerseniz, ligde kalma mücadelesi veren diğer takımların tepkisi olur ki, haklıdırlar.
Emre Belözoğlu ve kurmayları bu dengede doğru kararlar verdi.
Gençlere şans verilmeli ama bu baskılı ortamda, kimsenin hakkını yemeden, onlara da rahat olacakları sağlıklı bir ortam sağlayarak.

ALPER ULUSOY

Altı saniye kuralını uygulayıp, fırtınalar yaratan Alper Ulusoy'a, 2 haftadır ne sahada, ne de VAR'da görev veriliyor. MHK, hakemine ağır ceza kesti. Konuştuklarım bunun 6 saniye kararı ile ilgili olmadığını söyledi. Eğer Ulusoy, maçın başından beri aynı hassasiyetle düdük çalsaydı, sorun yoktu. 100 dakika boyunca kalecilerin 15 saniyelik tavırlarına izin verip, son saniyede kuralı uyguluyorsan, doğru karar-yanlış yönetim yapmış oluyorsun. Bir de Ulusoy, geçen sezon G.Saray'ı şampiyonluk rotasına taşıyan Rize maçının VAR hakemiydi.
Serkan Çınar'a kırmızı gösterten, Onyekuru'nun pozisyonuna da penaltı çaldıran aynı hakem.
Şimdi, Galatasaray tarafı hangi hakem kararının şampiyonu belirlemek için verildiği konusunda da karşılaştırma yapabilir. "Üstümüze oynuyorlar" dediğinizde, "Suçsuz hakemleri gönderdiler" dediğinizde de aynı hakem var çünkü.