Yaparsa; devrim olur

Ali Koç'un açıklamalarında etkileyici bir nokta vardı. Ya şartları değiştirecek, ya da şartları yönetecek bir başkan olmalı dedi. Göreve geldiğinden beri kulübü kurtarmanın peşinde.
Önce maddi olarak yüzdürmek, ardından organizasyon olarak da "üreten" haline getirmek.
Ama bunlar için uğraşırken, "başarılı olmak" zorunda olduğu gibi bir gerçek de var.
Altyapının geliştirilmesi, gençlere yönelmek, transfer edilenlerin, bir – iki sezon sonra daha yüksek ücretlerle satılması gibi hedefleri varken, daha çok para harcayıp, daha kaliteli kadro yapan rakiplerini de yenmesi gerekiyordu.
Taraftarlar, "gençlere şans verilsin" derler ama, iki yenilgiden sonra "transfer yok mu?" diye de sormaya başlarlar. Fenerbahçe, taraftarıyla koşan bir kulüptür.
Ali Koç günün doğrularını konuşsa da, taraftarını ikna edemeden bu yolu geçemez.
Bir futbol devrimi arıyorsa, bunu taraftarıyla yapabilir.
Önce bunu başarması gerekiyor.
Ligler başlamalı utbol Federasyonu haziran ayı içinde ligleri başlatıp, kalan 8 haftayı tamamlatmak istiyor. UEFA da "25 Mayıs'a kadar bana kararınızı bildirin ve en geç 3 Ağustos'ta ligi bitirin" dedi.
Kulüplerdeki "pozitif" sayıları, hâlâ Covid-19'un Dünya'yı dolaşması nedeniyle elbette tedirginlik mevcut.
Temaslı bir oyunda, bulaşıcılık önlenemez görüşü de var.
Bu ortamda "Eylül'de başlasın önerisi de koca bir balon.
Çünkü aynı şartlar karşımızda olacak.
İki seçenek var;
Ya aşı bulunana kadar spor yapmayacağız, ya da normal halk için oluşturulan şartları "yumuşatıp" sahaya-salona çıkacağız.
Bundesliga'da yaşananlar herkese rehber olacak elbette.
Biz de ligleri başlatarak, ülke şartlarındaki haritayı belirleyip, eylül ayına kadar daha doğru önlemler ile gelmeliyiz.
Hiçbir futbolcu oynamaya zorlanamaz. Sonuçta sağlığından endişe ediyorsa, bu kararına da saygı duyulmalı.
Prosedür Profesyonel Boks şartlarına getirilmeli.
Yani; başına gelebilecekleri kabul edenlerle bu oyun oynanır. Madene inerken, kaza ihtimalinin farkında olanlar gibi.
Sert gelebilir bu yorum size.
Haklısınız; o zaman aşı bulunana kadar otururuz evimizde.
Bu karara varırız.
Covid-19 dizilişi! lmanlar, kulübelerde birbirlerinden uzaklaşıp, gollerde de birbirlerini gözleriyle tebrik ettiler.
Duran toplarda alan savunması vardı. Rakibe baskı yaparken de bunu tercih ettiler. Kimse birbirine kafa tutup, horozlanmadı.
Hakeme koşup itiraz da etmediler.
Kısacası "çeneler kapandı, ayaklar konuştu" pandemi sonrasındaki ilk maçlarda.
Sonrasında, haftada iki kez test ile oyuncuların kontrolüne devam edecekler. Enfekte çıkması halinde ne yapacaklar ? Yine bolca test… Evet bu şartlarda futbol kimliğinikarakterini kaybediyor.
Dünya zaten öyle olmadı mı? Artık taktikler rakibe değil, Covid-19'a göre verilecek. Konuştuğumuz "yeni normal" kendi şartlarında kabul edilmek zorunda.
Bakalım; alışabilecek miyiz ?

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.