Hemen karar verilmeli

Hepimizin kulağı bayram sonrasında gelecek haberlerde. Bilim Kurulu gelişmeleri değerlendirecek, Spor Bakanlığı önerileri alacak ve Futbol Federasyonu ile birlikte karar verilecek; "Tamam mı, devam mı?" Kulüpler önlerini göremeseler de, olaylara "kör" bakan bir tanesi var;
Fenerbahçe... Teknik direktörünü gönderip, kalan sekiz maç için seçim yapmayıp, şimdi de "hadi" dense, antrenman planlamasını yapacak strajenin sahibi belli değil.
Bielsa ismi gündeme geldi. "Keşke olsa" derim. Prensipli, tavizsiz, oyuncuyu geliştiren ve oyun aklına sahip bir teknik adam.
Ama uçakları uçaramazken, nasıl getireceksiniz, çalıştıracaksınız ya da imza atacaksınız.
Her şey bir tarafa maddi kısıtlamaları henüz kaldırmadı federasyon. Yeni teknik adam için bütçesi yok Fenerbahçe'nin.
Maceranın peşine düşmek iyidir ama gerçeklerle de yürümek gerekiyor. Bu kadar zamanı test sayılarının durumuna bakarak geçirirseniz, dört yanlışınız tüm doğruları götürür. Fenerbahçe Yönetimi hemen bir karar vermeli, Türk teknik adamla anlaşmalı.
Yabancı istiyorsa da, parmak şıkladığında hemen gelebilecek, ülkeyi tanıyanlar arasından seçim yapmalı.
Küçülen ekonomiler ile birlikte iddialar da törpüleneceği için, artık kimsenin "O olur mu, bu yeterli mi" kavgasına girmesi de anlamsız.
"Ne koydun elime, ne süreyim saçıma" derler adama.
Yapılanma dönemini çok iyi planlayacak isimler var. Bunları söylemek bana doğru gelmiyor, manipüle etmek anlamı taşır.
Bu akılın yönetimde olması lazım.
Yoksa zaten bıraksınlar, gitsinler.

DOKTORLAR!

Ahmet Çakar iyi bir doktordur. Dün açıklama yaptı; fabrikalar çalışıyorsa, resmi daireler çalışıyorsa, futbolcular neden oynamasın.
Yine iyi bir doktor olan Gürkan Kubilay ise "Böylesine temaslı bir sporda, iki sporcuyu salya - sümük bir araya getiremezsiniz. Bir şey olmayabilir de. Ancak bir tanesinden virüs tespit edilirse, sahadaki diğer 22 tanesi ne olacak?" Evet, bir kulübün bir oyuncusunda virüs bulunduğu anda, takım arkadaşlarını 14 gün karantiya mı alacaksınız. Öyle olursa, kalan maçları ne olacak?
Liglerin tekrar başlaması kadar sabırsızlandığım bir şey yok. Futbol, normalleşmek demek çünkü. Ancak "inceldiği yerden kopsun" diyecek durumda değiliz, çünkü karşımızda "can alan" bir durum var. "Kervan yolda düzülür" diye yola da çıkabiliriz ki; bu da kadercilik olur.
Bir sokak konuşmasından da görüş aktarayım. Dedi ki bir takım taraftarı;
"Futbolcular genç, onlar enfekte olsa bile atlatırlar. Oynasınlar maçları." Evet onlar genç ama eve gidecekler, alışveriş yapacaklar, masaja ihtiyaçları olacak, arkadaşının omuzuna elini atacak.
Bulaştırabilir de yani.
Kolay karar değil.