Kırılma noktası Muriç

Geçen sezon diplerde sürünen Fenerbahçe'nin, analizlere yansıyan önemli bir eksisi vardı; golsüzlük.
Lig rakamlarında Bursaspor'dan sonra en fazla "gol kaçıran" takım olmuştu. Bireysel hatalardan yenen gollerde de ligin üçündeydi.
Kısacası geride ve önde ciddi kaliteli oyuncu problemi yaşayan bir kadroydu.
Oyuncu üstünden değerlendirme yapıyorum. Çünkü teknik adamın anlayışında bir sorun olsa, bu kadar pozisyona da giremezlerdi.
Karşımıza oyunu tutmayı başaran, kaleyi gitmeyi beceren ama ceza sahası içinde topu üç direk arasından geçiremeyen oyuncular çıktı.
Ersun Yanal'ın Muriç ısrarı, Max Kruse transferi ve üstüne Rdorigues veya Konoplyanka'nın gündeme gelmesinin nedenleri bunlar. Sorun tespit edilip, çözüm bulunmaya çalışıyor. Muriç'in bu etapta Galatasaray'dan alınması, esasında dönüm noktasıdır. Aynı Rıdvan Dilmen'in, Tanju Çolak ile birlikte oynamasının engellenmesi gibi. Hem rakibi eksik bıraktılar, hem de ligi çok iyi bilen ve kendini kanıtlamış statik santrafor buldular.
Fatih Terim de Muriç'i benzer sebeplerden istedi... Direkt oynayan bir takımı olsun, öne uzun top attığında, geriden gelenler pası yüzleri kaleye dönükken alsın.
Klasik İtalyan sistemidir aslında.
Santrafor kontrolü yapar, kanat bindirmelerine pası açar.
Artık tüm takımların fizik problemlerinden uzaklaştığını, pas oyununa, önde baskı ile cevap verdiğini biliyoruz.
Eğer stoperlerinizin pasla çıkmada eksiklikleri varsa, santraforun uzun topla imdada yetişmesi beklenir.
Rize, Muriç ile yaptı bu sene, Başakşehir Mehmet Batdal ile oynadı benzer futbolu.
Eğer son iki senenin şampiyonu (Galatasaray) ile yarışa girecekseniz, Muriç'in rakip yerine sizde olması "kırılma noktası"dır.
ELJİF'İ KİM ALDI??
İkinci sezonu bittiğinde 15 milyon euro'luk bonservis bedelleriyle konuşulmaya başlanan Eljif Elmas'ı Fenerbahçe'ye kimin getirdiği tartışılıyor. Önce Müjdat Yetkiner'in döneminde getirilmek istendiğini ama liseyi bitirmediği için bir yıl beklendiğini biliyoruz.
Bunu belirttiğimde, Erdal Vahid ve Hasan Çetinkaya'nın çabalarını göz ardı etmiş oldum. Üsküp'te Eljif'in babasını ikna etmek için mesai harcayıp, ter dökenler, onlardı. "Bu işi başarırsanız, kulübe büyük değer katarsınız" diyen Aykut Kocaman'dı. Bir lira bonservis ödemesi yapılmadan alınıp, şu anda Fenerbahçe'yi mali buhrandan çıkartacak değere gelen genç oyuncu için kimin emeği geçmişse, tebrik ederim.
Ama hala bir ayrıntıya ulaşamadım; Eljif'i kim gördü, tavsiye etti, izledi ve Fenerbahçe'nin gündemine gelmesini sağladı.
Araştırıp, bulacağım.