Gerçeklerden kaçılmaz
- Gürcan Bilgiç Yazıları
- 01 Mayıs 2019, 23:25:57, Güncelleme: 02 Mayıs 2019, 08:00:32
Gerçekler nedir?
Yanal'ın yönettiği takımın 12 oyuncusunun sözleşmesi bitiyor. Kaçıyla yeni sezon için konuşulduğu belli değil. Eğer futbolcu kulüpte kalmayacağını biliyorsa, antrenmana da, maça da konsantre olamaz. Olanlar elbette vardır ama sorun genelde yaşanır. Bu oyunculara teknik adam da dediklerini yaptırmakta, onlardan fedakarlık istemekte zorluk çeker.
Sorun nasıl çözülür?
Bu durumu, profesyonel bir takımda çözmenin ilk ve etkili yolu "prim"dir. Öyle bir havuç koyarsın ki önlerine, bunu kazanmak adına birden bire daha farklı, daha hırslı ve istekli oluverirler. Futbolcular için "para" en önemli motivasyondur. Ama Fenerbahçe Yönetimi prim konusunda eli açık da olmadı, istekli de. Mesela, "Son dört maça bir milyon dolar" deseler, bakın neler olur…
Yanal kalmalı
Eğer bu eleştirilerden "Yanal gitmeli" diye bir fikir çıkıyorsa, yanılırsınız. Tam tersi Ersun Yanal devam etmeli, kadro yapılanması O'nun tavsiyeleri üzerinden yürümeli ve teknik direktör takımı için fedakarlık yapılmalı. Türkiye'yi ve Fenerbahçe'yi en iyi bilenlerden olarak, Ersun Hoca nasıl şampiyon olacağının farkındadır. Abdullah Avcı ve Christoph Daum için çıkan haberler doğrulanamadığından, karşılaştırma da yapamayız.
Kocaman futbolu
Fatih Terim, Konyaspor maçı sonrasında rakibin defansif oynamasından, kapanmasından, bir puana razı olmasından şikayetçi oldu. Neden böyle konuştu anlamadım. Bir türlü "Biz yapamadık" demiyor, sürekli birilerini – bir şeyleri mazeret yapıyor. Fenerbahçe 42 orta attı Konyaspor'a, berabere bitti maç. Başakşehir topu göstermedi, 2-0 kazandı ama sürekli olarak aut çizgisine inmeye çalıştı, golleri öyle buldu. Galatasaray kadro kalitesine, arzusuna rağmen bunu yapamadı, yapmadı. Oyun değil, oyuncu performansını tercih ettikleri için de, biraz duraklama, formsuzluk olunca işler kötü gitmeye başlıyor. Fatih Hoca şikayet etmesi için değil, çözüm bulması için görev yapıyor. Şapkadan çıkartacak Donk olmadığında, söylenecek bir şey de kalmıyor demek ki…