Doğrunun tartısı!
Sezon bitti, tartışmalar elbette bitmeyecek. Ancak neden Fenerbahçe'nin bu halde olduğunu, ya da neden rakiplerinin böyle olmayacağını, bugünkü tartışmalar ile gayet iyi anlıyoruz.
Konumuz elbette Aykut Kocaman.
Aspor mikrofonlarını kime uzattıysa, sokağın sesi "gitmesi lazım" dedi.
"Neden" diye sorduklarında ise defans oynattığını, Fenerbahçe'nin böyle oynamaması gerektiğini söylediler.
Enteresandır, ben aynı eleştiriyi Vitor Pereira için yaparken, mesaj kutum, "Adam kazanıyor ya, ne oynattığından sana ne?" diyenlerle doluyordu.
Bir performansın değerlendirilmesinin tamamen algı ve yönlendirmeyle olduğunu bir kez daha anladık.
Pereira'ya 70 milyon euro'luk transfer yapılmış, takımda Van Persie, Nani, Diego, Emre var. Solda Caner, sağda Gökhan oynuyordu.
Ve Fenerbahçe taraftarı defansif oyunu bırakın şikayet etmeyi, kazandığı için onaylıyordu.
Aykut Kocaman'a 17 milyon euro'luk transfer yapıldı.
Kulüp bütçe olarak en buhranlı dönemini yaşadı.
Santrfor dördüncü haftada alındı.
Takım kalitesi diğer üç rakibinin de çok gerisindeydi.
Aynı taraftar "Niye hücum oynamıyor" şikayetinde.
Bunu söyleten tek neden; Valbuena yerine Atıf'ın tercih edilmesi.
Birisi top kaptırıyor, kaleye pozisyon oluyor diye hamle oyuncusu yapıldı.
Diğeri takım için oynadığı için sistemin içinde kaldı.
Aslında aynı oyun tarzı, rakibi ciddiye alan anlayış ve topun kontrolünü elde tutmak esastı.
Çift ön libero ile Şenol Güneş (Atiba–Medel) Şampiyonlar Ligi grubundan çıktı, Fatih Terim (Fernando–Donk) şampiyon oldu, Abdullah Avcı (Emre–Mahmut) son haftaya kadar iddialı kaldı.
Kupayı finalde, şampiyonluğu son haftada kaçıran, ligin en fazla gol atan takımının teknik direktörü ise çift önlibero ile oynadığı, Valbuena'yı yedekte tuttuğu için "defansif" ve başarısız.
Ne olduğu konusunda yanılıp, kibirine yenilmek, böyle bir şey olmalı.
NEDEN KALMALI?
Şundan emin olun; ne Aziz Y��ldırım, ne de Ali Koç Aykut Hoca ile çalışır.
Önümüzdeki sene yeni bir teknik direktör olacaktır takımın başında.
"Cehennem donana kadar" demesine rağmen, Aziz Yıldırım taraftarın öfkesini soğutmak için bu kararı verecektir. Ali Koç ise ilk senesinde bu yorumların sahibi çoğunluk ile ters düşmek istemez.
Eğer bu takıma en az dört–beş "tartışılmaz" oyuncu transfer edilmeyecekse, teknik adam değişikliğinin sonuç getirmesi çok mümkün olmaz. Ya da yeni gelenin Aykut Hoca'nın sistemi ve düşünce biçim dışına çıkması.
Oyuncu grubunu bu kadar eline almışken, rakipleri tanımışken, sınırları öğrenip, nasıl genişletebileceğinin formülünü bulmuşken, Aykut Kocaman oyunu bir sınıf daha yukarı çıkarır. Bir–iki transfer ile de özellikle orta saha ve defansta yaşadığı problemleri de minimuma indirir.
Yoksa; "O girsin, bu çıksın"dan başka yorum üretmeyen, sadece sonuç üstünden konuşabilen kısır yorumlarla "gazlanan" taraftar kaprisiyle, Fenerbahçe geri sayar, rakipleri istikrarın ekmeğini yerler.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.