Yanlışa yanlış
Göztepe maçında kendi futbolcusunu ıslıkla protesto edenlerin peşine düşülmüş, Kamera görüntülerinden tespit edilip, ömür boyu stada girmekten men edilmeleri söz konusu, Üstelik bu tavrı koyan da kulüp yönetimi, Yanlışın karşısına bir başka yanlış ile çıkılmamalı. Aykut Kocaman'ın "taraftar değil, seyirci" olarak nitelediği, yıllar önce "müşteri" diye yazdığım bu seyirdci karakteri maalesef statlarda baskın çoğunluk, kendi oyuncusuna öfke kusan, hesap sormasını bilmeyen, beğenmediği her şeye öfke ile yaklaşan bu anlayışı, ceza ile def edemezsiniz. Üstelik bunu yapanlar her çözümü asıp-kesmekte bulanlar olursa.
Ceza ile düzelmez
Tribünlerin memnuniyetsizliklerini belli etme hakkı vardır. Paralarını ve vakitlerini ayırıp oraya gelmişler ve istediklerini bulamamışlar. Yöntemleri yanlış da olsa, bir protesto biçimidir. Küfür etmemiş, sahaya bir şey atmamış, tesis veya otobüs de basmamışlar. Doğru yol öfke dilinden, sevgi ve destek ruhuna geçmelerini sağlamak. Her maçını da kaybetse, kimse takımını değiştirmeyeceğinden, bağlılık hisleri üzerinden eski taraftar bilincine geri dönmenin yolu bulunmalı. Ceza ile hiçbir şey düzelmez.
Aydınlar aklandı
Başkanlık yarışında Mehmet Ali Aydınlar'ı "hainlik" çizgisinde eleştiren, demediğini bırakmayan, FETÖ'cü olmaya kadar itham eden, Fenerbahçe'yi UEFA nezninde korumadığını iddia eden Aziz Yıldırım; Acıbadem grubu ile yaptığı sponsorluk anlaşması ve verdiği ikili fotoğraf ile geçmişe açıklık getirdi.
O rekabette söylenen sözlerin ve ithamların geçerliliğini yitirdiği, dönemin konjektürü içinde Aziz Yıldırım'ın seçimde kararsız oyları kendine çevirmek için yapıldığı ortaya çıktı. Mehmet Ali Aydınlar kendisini Fenerbahçeliler'in gözünde yerin dibine sokan Aziz Yıldırım ile aynı kareye girip, gülümseyerek elini sıkarken, aynı zamanda kendisini de tamamen temize çıkardı.
Hani, Amerikan filmlerinde olur; mahkeme salonuna son anda bir şahit ve delil gelir, hakim de tokmağı kürsüye vurarak, "Dava düşmüştür" der ya; aynı öyle bir şey.
Yıldırım güçlendi
Aziz Başkan'ın söyledikleri ile sonradan yaptıkları arasında çok büyük farklar olduğu, zaten geçmişte çıok sık önümüze çıkan bir durum. Acıbadem'in tekrar sponsorlar arasına girmesi, ciddi bir mali destek ortaya koyması, Mehmet Ali Aydınlar'ın, bundan sonra kulüp geleceğinde daha ciddi roller alabileceğinin de işareti sayılmalı.
Çünkü bu fotoğraf aslında dört ay önce verilebilir, basketbol takımının sponsoru Doğuş olmayabilirdi.
Normal şartlarda kimsenin aklından geçmeyecek Aydınlar - Yıldırım beraberliğini, sadece kulüp menfaatleri bölümünden yorumlamak da doğru değil. Eğer Aziz Başkan'ın endişebi kulübün mali durumu olsaydı, kazandığı kongreye çıkmaz, kulübü Aydınlar ve listesine verirdi. Çünkü kulübün borçlarını sıfırlama sözü ile gelen çok güçlü bir ekipti.
Esas endişe Mayıs'taki kongrede Ali Koç ile girişilecek yarıştır. Yıldırım kendi cephesini güçlendirmiştir.
Aydınlar da bu kongredeki seçimini ortaya koydu.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.