Advocaat’ın şifresi
Fenerbahçe, Akhisar Belediye'yi eğrisi-doğrusu kelimeleriyle anlatabileceğimiz maçtan sonra yendi ve Advocaat konuştu; "Bugüne kadar olan performansı değerlendirdiğimizde başarılıyız." Tel tel dökülen, kendi evinde bile oynadığı her maçta, rakibin kim olduğuna bakmazsızın "kazanabilir mi?" diye sorulan bir ekibin hocası olarak, bu yorumu yapması gülümsemelere neden oldu elbette.
Tıpkı Riekerink'in "İki kupam var" demesi gibi. Tabela üstünden nemalanma çalışmaları veya bizim yöneticilerimizin sıkça başvurduğu "cambaza bak" yöntemi.
Advocaat'ın bunları söylemesinde aynı tarz var mı diye bir kez daha düşündüm.
Hocanın bugüne kadar yaptığı açıklamalar, eleştiriler ve analizler aklımdan geçti. Sonuçta 'haklı' olduğuna karar verdim. Çünkü;
1- Yönettiği altıncı maçın sonunda "Bu oyuncular arasında Fenerbahçe'de oynayacak kalitede olmayanlar var" dedi. Geldiği takımın durumu ve geçmişi ile mevcutları karşılaştırdığında, elindeki materyal ile beklentilerin uyumlu olamayacağını söyledi hepimize.
2- Tek transfer hakkı vardı ve Lens'i getirdi. Onun getirdiği tek futbolcunun ayaklarına bakıyor şimdi bütün takım.
Yani; adamın eline Fenerbahçe diye 'sıradan' bir kadro verilmişti.
3- Buna rağmen planlı bir antrenman metodu ile fizik seviyeyi yükseltmeye çalıştı, bu arada kadroda hiç düşünülmeyen oyuncuları da ekibin içine katmak için uğraştı. Stoch bile şans buldu.
Aatif çalışmasının ödülünü aldı.
4- Ancak bir–iki oyuncu olmayınca veya formsuz kalınca, zorlanmaya başlayan bir ekibi oluştu. Çok önemli maçları kazanmasına rağmen, görece zayıf rakiplere puanlar kaybetti. İç sahada 16 puan yitirdi ki; lider ile arasında şu anda onbir puan var.
5- Maç sonlarında çok açık konuştu.
Transfer için çabaları olduğunu ancak 5 milyon euro bile bulamadıklarını söyledi.
Her şey bir tarafa, "Dünya çapında oyuncunun F.Bahçe'de ne işi var" diyerek, kadrodaki sözde "yıldızlara" da ayar verdi.
6- Advocaat, eldeki kadronun, mücadele ettiği diğer takımların gerisinde olduğunu çok iyi anlattı aslında herkese. Böylesine 'sıradan' bir orta saha, hatta santraforsuz bir takımla geldiği yere baktığında 'başarılıyız' demesi kadar normal bir şey yok.
7- Şu noktada birleşelim; 1–2 oyuncuyu çıkardığımız zaman, Fenerbahçe'de 'farklı' diyebileceğimiz oyuncu yok. Yani;
Geçen seneki Konyaspor'dan çok daha iyi değil. Aykut Kocaman 20 milyon dolar'lık bir maliyetle bunu başarmıştı. 75 milyon euro'luk F.Bahçe şimdi bu halde.
8- Kupada hedef sürüyor, Şampiyonlar Ligi şansı devam ediyor, Avrupa Ligi'nde şubat ayı görüldü. Advocaat, bu takımla daha iyisinin yapılamayacağına inandı ve durumdan memnun.
Başarısız olan, üçte bir maliyet ile yapılacak bir şey için para saçıp, taraftarları buna inandırmaya çalışanlar.
Tehlike çanları
Fenerbahçe, Sportif AŞ'nin 9 aylık bilançosunu açıkladı.
Rakamlar felaketin çanlarını çalmaya devam ediyor. UEFA'ya verilen sözler tutulamadığı gibi, bir de 6 yılda derneğe aktarılan 600 milyon lira var. Uzman değiliz ama işin ciddiyetini bilenler, uygulamalara karşılık hapis cezası bile olabileceğini söylüyor.
Yine rakamlara baktığınızda Fenerbahçe'nin Devler Ligi geliri olmamasına rağmen, kasasına giren, rakiplerinin çok üstünde. Müthiş gelir elde etmiş. Ama bu para o kadar kötü yönetilmiş ki, özellikle Beşiktaş'ın doğru planlaması bugünkü tabloyu doğurdu.
UEFA'ya 31 Mayıs için "20 milyon euro zarar" sözü verilmesine rağmen, şu anda 28 milyon'a ulaşılmış. Bunun 30'u geçmesi kaçınılmaz gibi. Bu yüzden dövizdeki yükselişin, 10 milyon euro'luk farkı doğurduğuna UEFA yetkilileri ikna edilmeye çalışılacak. Yoksa; ya transfer yasağı, ya da Avrupa kupalarından uzaklaştırılma kararı gelebilir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.