150 yürekli adam
Ülküsünü Fenerbahçe olarak belirlemiş 10 -15 arkadaş, Konuşan Fenerbahçe Platformu'nu kurdular. İlk toplantı da yapıldı. Bu oluşumu Fenerbahçe'nin 11 Eylül'ü olarak belirtmiştim. Çünkü dokunulmaza dokunup, tabuları yıkmak niyetindeydiler. Ve her şeyden önemlisi 150 kararlı kişi ilk toplantıya katılma cesaretini gösterdi. Bu cümleyi küçümsemeyin, Fenerbahçe'de neler yaşandığına, yönetimi veya başkanı eleştirenlerin başına neler geldiğine baktığınızda, böyle bir toplantıya katılmak yürek isterdi. Tribünde kurdukları arkadaşlıklarını, iş adamı, aile reisi olduktan sonra da devam ettirip, sonunda kulüpleri için duydukları endişeleri açıkça tartışmaya karar verdiler. Şimdi kendileri gibi olanlarla yola devam edip, yönetimleri daha iyi olmaya zorlamak istiyorlar.
İki önemli tespit
Eleştiriler yapıldı. İkisi çok çarpıcıydı. Birinci tespit borcun 425 milyon lira olmasıydı. Yanlış hatırlamıyorsam Mali Kongre'de bu rakamın 150 milyon lira civarlarındaydı. Aralarındaki usta finanscılar, satır aralarındaki rakamlardan iz sürüp, bu rakama ulaşmışlardı. Dehşet verici bir tablo var ortada. İkinci tespit Işık Eyigüngör'den geldi. Eski yönetici de olan Eyigüngör, "2006'ya kadar banka kredilerine yöneticiler garanti veriyordu. Bu tarihten sonra alınan banka kredilerine karşılık ne teminat verildi. Yoksa kulüpteki Fenerbahçe A.Ş. hisse senetleri mi?" diye sordu. Açıkça söyleyemiyordu ama bir bilgisi olduğu muhakkak. Eğer hisse senedini, krediye teminat olarak göstermişsen, ödemediğin anda banka onları alır, borsada satar, parasını tahsil eder. "Sizden onay almadan hisse senedi satmam" diye Genel Kurul'a konuşan Aziz Yıldırım'ın, bu konuyu açıklığa kavuşturması çok önemli.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.