Baba Hakkı!

Baba Hakkı'nın bugün ölüm yıldönümü... Beşiktaş'ın resmi sitesinde "Ömrünü Beşiktaş için harcamış, kulübümüze hem futbolcu hem teknik direktör hem de başkan olarak maddi manevi birçok değer kazandırmış, nesiller boyu Beşiktaşlı olmanın ne demek olduğunu ondan öğrendiğimiz "Baba" Hakkı Yeten'i ölümünün 20. yılında saygıyla, sevgiyle, minnetle anıyoruz. Beşiktaşımıza yaptığı hizmetlere her zaman minnettar olduğumuz 'Baba Hakkı Yeten'in anma töreni 16 Nisan Perşembe günü saat 11.00'de, Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki kabri başında yapılacaktır. Anma töreni için Akaretler'deki kulüp binamızdan saat 10.30'da otobüs kaldırılacaktır" deniliyor. Düşünenin zihnine, yazanın eline sağlık... Ancak organizasyonu yapanlardan küçük bir ricam var... Baba Hakkı'yı anmaya giderken otobüsü Fulya'dan geçirsinler. Hani bir zamanlar adı Hakkı Yeten Stadı, Ahmet Fetgeri Kapalı Salonu, Şan Ökten Kamp Tesisleri'nin olduğu yerden. Bir zamanlar isimlerinin yaşatıldığı ama şimdi onların bile tarihe gömüldüğü Fulya'dan geçirsinler ki kendilerine 'Bu efsanelerin ismini nerede ve nasıl yaşatacağız" diye sorsunlar. "Beşiktaş'ı ondan öğrendik" diyenlerin Hakkı Yeten'in isminin sadece mezar taşında yazılı kaldığını hatırlasınlar.
Mezar taşında kalmasın
Hiç kimse bana "Fulya'ya Süleyman Seba ismini verdik, bu yüzden büyüklerimizin adı tarihe gömülmedi" demesin. Fulya'da Seba'nın ismi proje aşamasında vardı, müteahhit firma tam sayfa gazetelere verdiği ilan ve sonrasında yaptığı açılışta ismin Selenium olduğunu dünya aleme haykırdı. Harabe bırakılan Şan Ökten Tesisleri'nin adını da restorasyon karşılığı BJK Aşçıoğlu diye değiştirmeyi düşünenleri bir kez daha kendilerini sorgulamaya davet ederim. Gururla, emin adımlarla şampiyonluğa giden Beşiktaş'ın hedefine ulaşması, sadece hayattakileri değil, yaşama veda etmişleri de mutlu edecektir. Beşiktaş'ın tarihini yazanların adlarının sadece mezar taşlarında kalması hiç hoş değil. Yönetim bu konuyu oturup, düşünmeli. Takım tarihe yeni bir şampiyonluk yazmaya hazırlarken Beşiktaş'ın tarihini yazanların adları en güzel yerlere verilmelidir. Bu yönetimin vebalidir ve bu yük çok ağırdır. Özellikle Hakkı Yeten'in ismi mezar taşına mahkum edilmemelidir.