F.Bahçe'ye hediye
Mustafa Denizli, dün büyük bir kumar oynadı. Bunun içinde yüksek oranlı bir risk de aldı. Aldığı bu riske rağmen Avrupa'da, Süper Lig'de belki de en sancılı günlerini yaşayan F.Bahçe karşısında daha ofansif, daha tempolu ve kıran kırana bir mücadele tercih ederdim. Çünkü Porto ile hafta ortasında maç yapmış, fiziksel ve psikolojik olarak yıpranmış F.Bahçe'nin üzerine gitmek, tempoyu yükselmek ve rakibi ofansif olarak hırpalamak Beşiktaş'a tarihi bir zafer getirebilirdi. Mustafa Denizli bunu tercih etmedi. Yerine 3'lü forvetten ve 3'lü orta sahadan 4-1-4-1'e döndü. Kendi sisteminden, üçlü hücum gücünden vazgeçti. Orta sahayı kalabalık tutma ve gol yememeyi düşünme adına, Holosko ve Tello'yu da yedeğe çekerek maça çıkması gecenin ilk sürpriziydi. Eskişehir maçında Sivok'u ön liberoda tutarak, defansta da 3 kişi bırakarak bu düşüncesini gerçekleştirmişti. Tek forvet çıkan rakip karşısında neden kuru kalabalık yaptı,anlamak mümkün değil...
Defans resmen tarih yazdı
Yenilen gollerde defansın bariz hataları vardı. Beşiktaş'ın defansı; sanki geldiği günden bu yana karın ağrısı çeken Güiza'ya çare olmak için göz göre göre hem de kaleci degajıyla tarihi bir gol yedi. Bu ayıp bile onlara yeter. Kalede Rüştü, özellikle de Ekrem Dağ, Beşiktaş'ın en iyileriydi. Bu derbide bal yapmayan arı gibi sürekli top kaybeden Delgado'yu 10 kişi kalmış takımında inatla tutan Mustafa hocamın sabrına da hayran kaldım! Beşiktaş'ın; yorgun, dağınık F.Bahçe'yi çok rahat yenmesi gerektiğini düşünenlerdenim. Denizli'nin korkuları, (ağır bir karar olduğunu düşünsem de) kırmızı kart gören Cisse başta olmak üzere futbolcuların sorumsuzlukları, can çekişen F.Bahçe'ye hayat verdi. Süper Lig'e renk geldi. Hayırlı olsun...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.