Boşalan tribünler
- Fatih Doğan Yazıları
- 09 Temmuz 2008, 19:22:36, Güncelleme: 15 Temmuz 2010, 17:01:37
Üzülenler arasındayım
Bunlar da yetmezmiş gibi kafile başkanı olan genel sekreter Kenan Öner, "imparator" lakaplı menajer Sinan Engin ve takımın teknik direktörü Ertuğrul Sağlam'ın "otorite!" olduğu bir ortamda iki kaptan saat arayla iki kez yumruk yumruğa birbirine girdi. Üstelik barıştırılırken ve 'kolej havası' var denilen bir takımda. Kimin bu olaya ne kadar seyirci kaldığını, karizmayı yerle bir ettiğini bilemem. Ancak şunu iyi biliyorum futbolcusuna, kaptanına kavga esnasında engel olamayan bir "otorite" varlığını sürekli futbolcu kovarak hissettiremez. Sadece korkutur. Yöneticilik, menajerlik, hocalık ilk olay sonrası bu olayı kapatabilmektir. Bazı gazetecilere gecenin 00.17'sinde telefon açıp, "Olay vahim. Yeni karar aldık. Sabah birini Salzburg'dan, diğerini Münih'ten göndereceğiz' ayrıntısını unutmayarak haber verirken gösterdikleri inceliği Beşiktaş'ın menfaatlerini düşünürken de gösterseler sorunlar zaten ortadan kalkar. Tribünler boşalıyor. Son mali kongrede nitelikli, paralı Beşiktaşlı sayısı dibe vurmuştu. Kan çekilir gibi tribünlerden bu insanlar çekiliyor ya da bilinçli olarak çektiriliyor. Loca isteyen ama bir sürü değiştirilen öneri ve istekle karşılaştığı için almaktan vazgeçtiğini söyleyen dolar milyarderi, kongre üyesi Mubariz Mansimov örneğinde olduğu gibi. Sağ olsunlar sitede yalanlamaya çalışırken, doğrulamışlar. Bu olaylara bakıp sinirden güleyim mi? Yoksa Mansimov gibi loca almaktan artık vazgeçen Turgay Ciner gibi isimlerin uzaklaşmasına, Zafer Yıldırım, Hüznü Özyeğin, Tuncay Özilhan, İhsan Kalkavan, Cemil Kazancı gibi onlarca değerden faydalanılamamasına üzüleyim mi? Ben üzülenler arasındayım...