İnanamadım!
- Fatih Doğan Yazıları
- 13 Şubat 2008, 21:42:23, Güncelleme: 15 Temmuz 2010, 17:33:05
Beşiktaş'ın resmi internet sitesinde doğru ya da yanlış, çok yalanlama okudum. 15 yıldır 24 saat siyah- beyazlı camiayı yaşayan bir gazeteci olarak dün Sayın Hıncal Uluç hakkında yapılan ve tüylerimi diken diken eden böylesine ağır ifadelere rastlamadım! Açıklamada, "Ne olduğu ya da olmadığı kamuoyu tarafından yıllardır çok iyi bilinen 'Pembe kazaklı Hıncal Uluç'un, temsil ettiği ahlak anlayışının pisliği içinde er ya da geç boğulacağına inanıyor ve bu zat'a cevap dahi vermenin lüzumsuz olduğunu düşünüyoruz" yazıyordu. İrkildim, bir daha, bir daha okudum... Böylesine ağır ifadelerin Türkiye'nin en saygın, en köklü kulübü olan, 105 yıllık çınar Beşiktaş'ın resmi internet sitesinde olabileceğine inanamadım. Ne yapmıştı, ne söylemişti Sayın Uluç? Beşiktaş Başkanı Sayın Yıldırım Demirören'in Mehmet Topuz için 11 milyon euro teklifle gündeme gelmesini eleştirerek, transfer olunması halinde 'paranın' yarısının Sayın Demirören'e gideceğini hicvetmişti!
Mahkeme doğal hak
Hiç kuşkusuz bu isnat, bu sözler çok ağır. Herkes bu lafların ağırlığının altına giremez. Ancak ortada bir iddia ve bir söylem var. Sözlerin muhatabı bunu hakaret olarak algılayabilir, belli ki algılamış. Bu ülkede ombudsmanlar, meslek örgütleri ve daha önemlisi mahkemeler var. Açarsın davayı, sorarsın hesabını. Bu bir tercihtir. Gordon'un Ankaragücü'ne 1 milyon dolara önerildiğini ama üç gün sonra Beşiktaş'a 2.5 milyon dolara nasıl geldiğini yazarak soran medyaya cevap vermeye lüzum görmeyen Sayın Demirören ve yönetimi, Uluç'u sözlerinden dolayı mahkemeye verebilir. Bu da doğal bir haktır. Muhatabınızın yaşam felsefesini, inancını, giyim tarzını, ahlak anlayışını beğenebilirsiniz, beğenmeyebilirsiniz de. Ancak bunu hakaret unsuru olarak kullanmak büyük bir talihsizlik.
Bel altı vurulmamalı
Bu saldırıyla Sayın Demirören bize göre kamu vicdanında "Haklı iken haksız duruma düşmüştür." Burada vahim olan Beşiktaş'ın resmi sitesininde kullanılarak seviyenin çok aşağılara çekilmesi ve halk tabiriyle "bel altına" inilmesidir. Seviye düşünce muhatablarınızın da "bel altı" vurma yolunun açılma teklikesi vardır. Türkiye'de değerler manzumesine sahip, saygın ve 105 yıllık Beşiktaş kulübünün bu tür kavgaların içine asla sokulmaması hepimizin görevidir.
Mahkeme doğal hak
Hiç kuşkusuz bu isnat, bu sözler çok ağır. Herkes bu lafların ağırlığının altına giremez. Ancak ortada bir iddia ve bir söylem var. Sözlerin muhatabı bunu hakaret olarak algılayabilir, belli ki algılamış. Bu ülkede ombudsmanlar, meslek örgütleri ve daha önemlisi mahkemeler var. Açarsın davayı, sorarsın hesabını. Bu bir tercihtir. Gordon'un Ankaragücü'ne 1 milyon dolara önerildiğini ama üç gün sonra Beşiktaş'a 2.5 milyon dolara nasıl geldiğini yazarak soran medyaya cevap vermeye lüzum görmeyen Sayın Demirören ve yönetimi, Uluç'u sözlerinden dolayı mahkemeye verebilir. Bu da doğal bir haktır. Muhatabınızın yaşam felsefesini, inancını, giyim tarzını, ahlak anlayışını beğenebilirsiniz, beğenmeyebilirsiniz de. Ancak bunu hakaret unsuru olarak kullanmak büyük bir talihsizlik.
Bel altı vurulmamalı
Bu saldırıyla Sayın Demirören bize göre kamu vicdanında "Haklı iken haksız duruma düşmüştür." Burada vahim olan Beşiktaş'ın resmi sitesininde kullanılarak seviyenin çok aşağılara çekilmesi ve halk tabiriyle "bel altına" inilmesidir. Seviye düşünce muhatablarınızın da "bel altı" vurma yolunun açılma teklikesi vardır. Türkiye'de değerler manzumesine sahip, saygın ve 105 yıllık Beşiktaş kulübünün bu tür kavgaların içine asla sokulmaması hepimizin görevidir.