Rüştü transferi
Beşiktaş yönetiminin bu sezonki transfer politikası hem kendi içlerinde hem de kamuoyunda tartışma konusu oldu. Özellikle de kaptanlığını yaptığı F.Bahçe'yi bırakan Rüştü'nün transferi çok konuşuldu ve haklı olarak çok tartışılacak. Öncelikle Milli Takım'ı takip ettiğim 13 yıllık süreç nedeniyle Rüştü'yü yakından ve iyi tanırım. Bilinen futbolunun ve kariyerinin dışında dürüst, yardımcı ve yapıcı bir kişiliğe sahip bir isim. A Milli Takım'a giden Beşiktaşlı futbolcuların Rüştü'ye destek çıkan açıklamaları da bunu göstermektedir. Rüştü tecrübesiyle ve kalitesiyle takıma artı değer katacaktır. Ayrıca Tümer'i F.Bahçe'ye kaptırmanın acısını hisseden siyah-beyazlı taraftar da 'olayı bir rövanş gibi hissedip' tecrübeli eldivene destek de olacaktır. Bu açıdan bakıldığında psikolojik olarak da Beşiktaşlı dik durma fırsatını da yakalamıştır. Ayrıca bu operasyon yeni bir yabancı transferine de olanak sağlamıştır. Bu madalyonun doğru görünen ve transferi haklı çıkaran bir yüzü.
Dengeler alt üst oldu
Diğer yüzünde ise yapılan kontrat, alınan risk ve ödenen paralarla ilgili hedeften sapma var. 2.5 yıldır Beşiktaş'ın yanlış transfer politikaları ve dengesiz harcamaları yüzünden 100 milyon dolar uçup gitmiştir. Geçen yıl Murat Aksu döneminde düzelme gösteren dengeli transfer politikası bu yıl Rüştü ile bozulmuştur. Beşiktaş'ın bu yıl üç kalecisi için yapacağı ödeme 7 milyon YTL'dir. 35 yaşındaki bir kaleciyle 3 yıllık toplam 4.5 milyon euro garanti paraya imza attırmak zafer değildir. Özetle: 35 yaşındaki Rüştü'ye 1.5 milyon euro ödemek haktır ama 38 yaşında iken garanti 1.5 milyon euro ödeyecek olmak Beşiktaş adına haksızlıktır. Kayserililerin bir sözü vardır: "Parayı, malı satarken değil, alırken kazanırsın." Umarım 1-2 yıl sonra yeni sözleşme faciası yaşamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.